Bizim buradan yazdığımız ve ne yazık ki içinde yaşamak zorunda olduğumuz Şehr-İstanbul gerçekten tuhaf bir şekle sahip olduğunu yıllardan beridir söylüyorum da hiç kimse inanmıyor.
Bugünkü yazımda da Deniz Dolmuşu'nu kâlemime dolayacağım.
Mâlum-u âliniz Deniz Dolmuşu ism-i şerifi bizzat İstanbul Belediyesi'nin bulduğu bir ad ve kavramdır.
Bundan uzun uzun yıllar önce Deniz Otobüsü ile başlayan, sonraları Deniz Taksi ile devam eden ama ilk nesil Deniz Taksi başarısızıkla sonuçlanan, sonraları tekrardan hortlatılan ve şimdilik idare edebilecek seviyede olan yeni dünya düzeninin şimdilik son halkası Deniz Dolmuşu olmak var.
İşbu resm-i şerifimizde temaşa ettiğiniz gibi şekli şemâli bile olmayan, bir kayığın üzerine üçbeş tahtaperde ile örtünen ya da şöyle söyleyeyim sıkmabaş diye tabir edilen bazı giyim eşyasını çok önemli şekilde koruyan ama içlerinde taşıdıkları kötü ruhları hiçbir şekilde uzaklaştırmayan güruh gibi örtünen, üstüne üstlük Yirmibeşmilyon Türk Lirasıcıklık biniş ücretini ödeyebilmek için illâ Master Kart anlaşmalı kıredi kartına sahip olmanız gereken bir deniz taşıtı olmakta kendileri.
Çünkü efenim Deniz Dolmuşlarında tıpkı Kara Dolmuşlarında olduğu gibi Akbil ya da daha anlaşılacak şekilde söyleyeyim İstanbulkart geçmediği gibi Kara Dolmuşundan farklı olarak Nakit Para ile binemiyorsunuz çünkü o da geçmiyor.
Yani benim veya birçok vatandaşımızın kredi kartı olmadığı için bizler bu taşıta binemiyoruz çünkü kendini bir halt sanan Galataport ve Şehir Hatları paramızla bizleri rezil ediyorlar.
Eğer kredi kartınız varsa ve Galataport'a gelmeği çok istiyorsanız sefer saatlarına ve taşıma şartlarına ahanda buradan ulaşabilirsiniz.