İstanbul'da uzun zamandan beridir bir Deniz Taksi düşüncesidir konuşuluyor ve tartışılıyor.
Birkaç ay önce resmen hizmete de girdi, ama kullanan var mı ve yolcu taşımağı başarıp başaramadığını essahtan bilmiyor ben.
Bugün ikinci nesil Deniz Taksilerden ŞH-Balaban adını taşıyanının Kadıköy iskelesinde resm-i şerifini çekmek nâsip oldu bana.
Bu fikir ortaya atıldığından beridir en önemli sorunu ücretinin oldukça yüksek olması.
Taksimetrenin açılışı ve ilk deniz mili mesafesi Yüz Türk Lirasıcıktan başlıyor, gidilecek yer uzaklaştıkça deniz mili başına düşen ücreti de biraz düşüyor, şöyle ki ikinci üçüncü ve dördüncü deniz miline kadar olan ücreti mil başına Yetmişbeş Türk Lirasıcık, beşinci altıncı yedinci ve sekizinci deniz miline kadar olan ücreti mil başına Altmış Türk Lirasıcık, dokuzuncu deniz milinden itibaren her deniz mili başına Kırksekiz Türk Lirasıcık ücret alacak.
Kesirli ücret yok, mil geçildikten sonra ücretler yukarı doğru yuvarlanacak.
Örnek olarak On Deniz Mililik bir yolculuğun ücretini birlikte hesaplayalım:
Açılış ve ilk deniz mili Yüz Türk Lirası artı dördüncü deniz miline kadar toplam ücreti İkiyüzyirmibeş Türk Lirası artı sekizinci deniz miline kadar olan toplam ücreti İkiyüzkırk Türk Lirası ve kalan iki deniz milinin ücreti de Doksanaltı Türk Lirası tutuyor.
Hepsini toplarsak Altıyüzaltmışbir Türk Lirasıcık gibi oldukça tuzlu bir ücret yapar ki bu ücret bu çocuğun ölü doğmasına sebep olur.
Bu arada denizde Deniz Mili kullanılır ve Deniz Mili'nin uzunluğu Binsekizyüzelliki Metre'dir.
Tıpkı bir zamanlar rahmetli Kadir Topbaş'ın da düşüncelerinden biri Deniz Taksi'ydi, uygulamaya da geçirdi ama İstanbul Deniz Otobüsleri satılınca Deniz Taksiler de satıldı, satılınca işleten firma taksileri ekomonik olarak batırdı, sonraları da essahtan çürüterek batırdı.
Günümüzde de Ekrem İmamoğlu tutturdu Deniz Taksi diye, ama bir defa denendi başarılı olmadı diye tamamen sergene kaldırmak da olmazdı.
Yine de günümüzün ekomonik koşulları altında en kısa mesafe olan Üsküdar'dan Beşiktaş'a geçmek için ölüm kalım meselesi yoksa hiç kimse Yüz Türk Lirası'nı vermez, en nihâyet hep şikâyet edilen Kara Taksisi bile çok daha az yazar. Kaldı ki bu iskeleler arasında neredeyse beş dakikada bir Dentur - Avrasya'nın Mopurları çalışıyor.