Bu Blogda Ara

14 Şubat 2022

Aşkın Anlamı Yatak Odası

Bir zamanlar, yani bundan uzun uzun yıllar önce dünya üzerinde Aşk adı verilen, gözünün kör olduğu, çeşitli çılgınlıklar yaptırabilen, uğruna da en olmadık şeyleri bile oldurtan bir duygu vardı.
 Aşkın üzerine sayfalar dolusu yazılar ve kitaplar yazıldı, filmler çekildi, tiyatrolar sahnelendi.


Gün geldi zaman geçti, artık sıra verme zamanı geldi, verilince de kâlp kırıklıkları yaşandı.
Hâttâ en acısı sevilen kişi seveniyle sırf sevildiği için dalga bile geçti, sonra da sümüklü bir mendil gibi bir köşeye fırlattı.
Öyle ki seven kişi sırf onu sevdiği için pişmân bile ettirilerek özür dilemek zorunda bile bırakıldı. Çünkü ne de olsa sevenin sevmeğe hakkı yoktu.


Bugünün aslında tek kazanan kesimi sadece kuyumcular ve çiçekçiler.
Kaldı ki aşkın ateşi yakarsa altını eritir, eriyen altın kadını eritir, kadın da erirse erkeği eritir.
Bu erimelerin tek karşıt gücü tabi ki sadece Sipâli'dir, yani sizin anlayacağınız dilde de yazayım Para'dır.


Anlayacağınız sipâli olmazsa aşkın varlığından söz edilemez bile.
Kısaca yazayım ki bu akşam kırılacak cevizleri içine almak için bile sipâli lâzımdır.
Mâlum-u âliniz aşk veresiye değildir, ya peşin verilir, ya da hiç verilmez terk edip gidilinir.