Kaç zamandan beridir yazacağım ama unutkanlıklarım üzerimde yeniden.
Bir süredir İstanbul'da bazı şeyler çok güzel olmaya başladığını hepimiz biliyoruz.
Bendeniz de "Hayalet Kasaba" sözünü çok duydum ama "Hayalet İskele" sözünü ilk kez okudum biraz önce.
Burası bir zamanlar İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesinin en önemli iskelelerinden biri olan Cezayirli Hasan Paşa İskelesi ki işbu iskele Bakırköy'dedir.
Gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetindeyken gerekse de birilerine peşkeş çekildikten sonra en fazla yolcu taşıdığı hattın başlangıç noktasıdır.
Öyle ki bir zamanlar günün her saati Bakırköy'den kalkan deniz otobüsleri tıklım tıklım dolu olurlardı, o kadar ki bu doluluk Turyol'un da iştahını kabartmış ve hemen yanında yaptığı iskeleden Kadıköy'e seferler düzenlemişti.
Ancak gün oldu devran döndü, Marmaray geldi ve İdo denilen gözünü para hırsı bürümüş olan üstelik de Marmaray'ın inşa zamanında başbakanımızın emirlerine rağmen Tuzla - Pendik - Kartal - Maltepe - Bostancı - Kadıköy - Kabataş ve Avcılar - Bakırköy - Yenikapı - Kabataş gibi iskeleler arasında hatları açmayan bu özel şirkete en büyük darbeyi Marmaray hem zamanla hem de tıkırında olan ekomoniyle çok fena olarak vurdu.
Bir zamanlar günde onüç ondört seferin yapıldığı Bakırköy - Bostancı hattında günümüzde sadece tek sefer mevcut, o da sabah Bostancı'dan akşam da Bakırköy'den kalkıyor, üstelik ücreti de Onbeş Türk Lirası kadar olmuş son zamdan sonra.
Turyol ise Bakırköy - Kadıköy hattındaki seferlerini Marmaray devreye girer girmez sonlandırmıştı.
Bu da uzun yıllar önce bir hevesle sefere başlayan İstanbul Deniz Otobüslerinin ilk açılan hattı, ancak Kabataş iskelesinde inşaat olduğu için Beşiktaş'a gidiyor.
İlk zamanlar sürekli işleyen bu hat da Marmaray ve Çağdaş Tramvay sayesinde seferini teke indirmiş durumda.
Geçmiş olsun İstanbul, artık Marmaray sayesinde kazıklanmıyorsun ve soyulmuyorsun, üstelik de bir treni kaçırınca deniz otobüsündeki gibi saatlerce beklemek zorunda da kalmıyorsun, sadece onbeş dakikacık sonra başka bir trenle erişebiliyorsun.
Üstelik deniz otobüsünden daha hızlı. Üstelik trene her türlü binebilirsin ama deniz otobüsünde koltuk sayısı kadar yolcu turnikeden geçti miydi binme imkânın kalmıyordu İstanbul unutma bunu.