Bu Blogda Ara

29 Mayıs 2018

Kartpostallarda Gezinti - Volüm Yedi

Bugün de siz sevgili okuyucularımla birlikte tarihten bir büyük sayfa adına birkaç kartpostal serim olacak.
Bugünden tamı tamına beşyüzaltmışbeş yıl önce yine bir Salı günü Fatih Sultan Mehmet komutasındaki ordumuz İstanbul'u fethederek Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak bütün dünyaya ilân etmiştir.


İşbu resm-i tasvire-i şerifimizde Topkapu taraflarından şehr-İstanbul'a girişimizi temaşa eylemekteyiz.
İstanbul'da eski otogarın Topkapu'da olması da aslında pek tesâdüf olmadığını da söylesem yanlış bir mâlumatfuruş arz etmez herhâlde galiba sanırsam.
Ancak ben işbu yazımda fethi değil İstanbul'un bir zamanlardaki birkaç kartpostalı paylaşacak ben.


İşte şehr-İstanbul'un dört bir tarafının toplu olarak resmedildiği ilk kartpostalımızla başlıyoruz.
Sol üstte günümüzde İstanbul'un en çok gezilen yerlerinden olan ve birçoklarımızın arkadaşlarıyla buluşmak için seçtiği Taksim Meydanı'nda bir gece görünümü, sanırım resim çekilirken bir bayram günü olmalı, çelenkler ve ışıkların bolluğuna bakarsak eğer.
Sol altta efsahanelere konu olmuş olan Kızkulesi, bu da olasılıkla Kadıköy istikâmetine giden bir vapordan çekilmiş, çünkü arka plânda Üsküdar görülmekte.
Sağ üstte dünya üzerinde en fazla minâreye sâhip olan Sultan Ahmet Camii, ki memleketimize ziyarete gelen misafirlerimizin en çok bulunduğu mekândır.
Sağ altta ise Rumeli Hisarı, ki mimarı bizzat Fatih Sultan Mehmet'tir.


İkinci kartpostalımızda ise sol üstte yine Sultan Ahmet Camii ki hakkında bir mâlumatfuruş yukarıda arz etti ben.
Sol altta Kapalıçarşı'dan bir görüntü, ki tarihi yine Fatih Sultan Mehmet'e kadar dayanır.
Benim de yirmi yılımı verdiğim ama karşılığında hiçbir şey alamadığım Çarşı işte böyle bir yer.
Sağ üstte dünyada üzerine vapor yanaşan tek köprü olan Galata Köprüsü, olasılıkla Yeni Camii'nin minârelerinden birinden çekilmiş.
Sağ altta ise Üsküdar taraflarından çekildiği çok belirgin olan İstanbul'da Gün Batımı konulu bir resm-i şerif mevcut.


Her ne kadar misafirlerimiz tarafından İstanbul'da belli başlı yerlerin kartpostalları da bulunsa aslında İstanbul'un her bir tarafı değişik güzellikler arz eder.
Solda Kadıköy'ün balıkları Haydarpaşa Garı ve Devekuşu vaporuyla tamamlanmış bir resmin bulunduğu kartpostalımızda sağ alttaki resmin neresi olduğu konusunda gerçek anlamda muhallâkta kaldı ben.
Sağ üstte ise Karayköy iskelesi ki soldaki vapor Kadıköy'den kalkınca Karayköy'e gelirdi.


İşbu kartpostalımızda sol üstte Taksim Cümhûriyet Anıtı gündüz vakti resmedilmiş, şimdi yıkılıp inşaata alınan Atatürk Kültür Merkezi de bütün ihtişâmıyla huzurlarınızda.
Sol altta Galata Köprüsü, bir zamanlar var olan Troleybüsleri ve vaporlarıyla birlikte. İşin tuhafı köprüde tramvay çoktan kaldırılmış olmasına rağmen rayları henüz duruyor.
Sağ üstte Tarabya Koyu ve az ilerisinde Büyük Tarabya Hoteli günümüzde de fazlama bir değişikliğe uğramadan duruyor.
Sağ altta da Rumeli Hisarının içinden bir görünüm.


İşbu seferki kartpostalda soldaki görünüm Harbiye'de bulunan Atatürk Heykeli, sağdaki görünüm Süleymâniye Camii'nin minârelerinden biri.
Orta kısma gelince, üstte her yıl Yaz geldiğinde Çörkolar tarafından işgâle uğrayan Kınalıada bir vaporun arkasından böyle resmedilmiş.
Altta da adını Fatih Sultan Mehmet'ten alan Fatih Cami-i Şerifi.


İmdı sizlerle fetihten daha önceki bir dönemde Osmanlı İmparatorluğu Topraklarıına katılmış olan Kadıköy'den dört görüntünün bulunduğu bir kartpostal paylaşmak istedi ben.
Sol üstteki kısım Haydarpaşa'ya doğru o zamanlar Minibüs durakları olarak kullanılan alanı gösteriyor, gelgelelim günümüzde Minibüsler yeni düzenlemeden sonra daha bir Haydarpaşa'ya doğru taşındılar.
Sağ üstteki kısım o zamanlar Bağlarbaşı ve Ankara Asfaltı yoluyla diğer mahâllelere giden İett Otobüslerinin durağı, aynı duraklardan günümüzde Cadde-i Bağdad ve Fahrettin Kerim Gökay Caddesi yolundan giden hatların kalktığı durak oldu. Cümlenin başında bahsettiğim diğer hatlar da Minibüslerin duraklarının yerlerine taşındı. Aynı resimde iskelelerin ikisi de temaşa eylenebilmekte.
Sol altta Kadıköy Çarşısı ve Söğütlüçeşme Caddesi, artık tek yönlü olmuş ve tahsisli yol henüz yokken. Soldaki Kütahya Çinilerinden yapılmış olan havuz artık günümüzde yok.
Sağ altta da Söğütlüçeşme Cami-i Şerifi görülmekte.


Biz buradan Üsküdar'a atlayalım, sol üstte Üsküdar'dan Boğaziçi taraflarına doğru bir bakalım. İett Boğaz tarafına giden hatların durakları günümüzde de aynı yerdeler.
Sol altta Üsküdar İskelesi, bir zamanlar Üsküdar'dan Kabataş'a arabalı vapor çalışırdı ki bir tanesi hareket etmiş.
Sağ üstte Üsküdar Meydanındaki fışkiyeli havuz, ama işbu havuzdaki fışkiyeyi kimin kırdığının suâl-i şerifi sorulamaz bile.
Sağ altta da Ahmediye yönündeki Hâkimiyet-i Milliye veya günümüzdeki söylenişiyle Ulusal Egemenlik Caddesi.


Araya sokuşturduğumuz iki adet Anadolu Yakası kartpostalından sonra sol üstteki Heybeliada resminin bulunduğu başkaca bir kartpostalla günü bitirelim.
Sol altta Dolmabahçe Saat Kulesi Dolmabahçe Sarayı ve Dolmabahçe Camii'nin bir kesiminin temaşa eylediğimiz bir resim görülmekte.
Sağ üstte Saraçhâne civarı ve Şehzadebaşı Camii.
Sağ altta da İstanbul (Resmin çekildiği ve kartpostal hâline getirildiği zamanlar Büyükşehir olmayan) Belediyesinin binâsı ve arkasında da Lâléli Camii.
Bugün de fetih dolayısıyla paylaştığım kartpostal sergimin nihâyetine avdet eyledik.
Kıraat ve temaşa eden herkese teşekkürler.