Sizlere ne yalan yazayım işbu haber-i şerifi gazetede görünce aklıma dünya üzerinde yazılmış veya yazılacak olan en iyi filim "Banker Bilo" geldi.
İşbu film-i şerifte olasılıkla sözüm ona Almanya'da çalışan Maho bir gün köyüne döner, döndüğü zaman da köylünün aklına Almanya'ya kaçak olarak da olsa gitmeyi sokar.
Bir hafta sonra bir kamyon dolusu adamı sözüm ona Bulgar ve Alaman Sınırlarında inanılmaz bir rol yeteneği sayesinde Almanya'ya geldiklerine inandırmayı başarır.
Ancak geldikleri yer İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Çamlıca tepeleridir.
Hadis-i şerifler gelişir, Bilo kodese girer, Bilo ezilir, Maho hayatını yaşar, hâttâ Bilo'nun sevdiği kadını bile elinden alır ancak filmin sonunda bir gün Maho'nun namuslu diye Bilo'ya verdiği vekâletname sayesinde Bilo Maho'dan bütün hayatı boyunca yaptığı bütün kötülüklerin intikamını en acı bir biçimde alacaktır.
Ancak bu seferkisi biraz fazla olmuş. Hadi benim demin anlattığım bir filmdi ama yaşanmadığı da iddia edilemez.
Hadis-i şerifimiz Kahramanmaraş'ın termik santralıyla ünlü Elbistan ilçesinde cereyan etmekte.
Tamamen tertemiz duygularla Umre ziyaretine gitmek isteyen altmışsekiz vatandaşımız Kayseri merkezli bir seyahât firmasına adam başına Altıyüzdoksan Dolar ödemişler. İşbu tıkırında olan ekomoni dâhilinde aslında fena para da değil.
Hareket günü bizim firma Elbistan'a iki otobüs yollamış, yolcularımızı almış, ama Umre yerine önce Gaziantep'e sonra da Şanlıurfa'da bulunan Balıklı Göl'e götürüp gezdirmiş ve sonra da aldığı gibi Elbistan'a geri getirmiş. Yani filmdeki Maho gibi çok da karaktersiz değilmiş.
Ama yolcular işbu firma-i şerif hakkında Elbistan emniyet Müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulunmuşlar.