Ne de olsa Sivaslı ben de, birbirimizin hâl-i hatrından anlarız. Bizleri bizlerden başka hiç kimse güzel anlatamaz. Bir zamanlar bir araştırma yapılmıştı ve İstanbul'da yaşayanların memleket haritalarında Sivaslılar İstanbullulardan bile fazla çıkmıştı.
Ancak konumuz bu değil, eğitim ve bilinç olacak.
Mâlum-u aliniz Türkiye'de 112 numaralı telefon acil durumlarda cankurtaran çağırılabilmesi için zamanında Posta Telgraf Telefon idaresi sonrasında T'lerden biri ayrılınca Türk Telekom tarafından tahsis edildi.
Ancak zaman zaman asılsız ihbarlar da işbu servis-i şeriflere gelmiyor değil.
Geçmiş-i evveliyatında yaptığı gibi Reha Muhtar artık Atina'dan bildirmiyor ama sabah akşam bir posta Sivas'tan bildiriyor:
Bizim 112 Servisi'nin Sivas'taki şubesine bir yıl boyunca yapılan birmilyon adetten fazla çağrının yüde altmışbeşi asılsız çıktı.
İşin vaka-i vakvak-i komediyesi annesini mantı yapmadığı için şikâyet eden küçük bir çocuğun 112'yi arayıp meşgûl etmesiydi.
Serviste görev yapan görevliler aileleri çocukların ellerine erken yaşta akıllı telefon vermemeleri konusunda ikâz ettiler.
Çünkü akıllı telefonlar çocuklar için birer oyuncak veya zamanlarını geçirebilecekleri birer nesne-i şerif değiller.
Sayın anne ve babalar,
Çocuklarınız hem sizin hem de memleketimizin geleceklerinin teminâtlarıdır.
Günümüzde akıllı telefonlar da bilgisayarlar ve televizyonlar gibi dünyamızın birer hakikât-i şerifleridir.
Elbette çocuklarımız işbu alet-i şerifleri kullanmasını öğrenecekler, teknolojinin nimetlerinden faydalanmak hepimizin hakkı olduğu konusunda sizinle hemfikirim.
Ancak üç beş yaşındaki çocukların ellerinde akıllı telefon olması biraz fazla.
İşbu alet-i şeriflerin çocuklarımızı akıllı uslu yapmadığı da birer gerçek.
Üstelik çocukların eğitiminde bir kural vardır.
Çocuk dediğin yaramazlığını yapacak, anne baba da yaramazlık yapan çocuğa doğrusunu öğretecek.
Eğitim her şeyden önce evde anne kucağı ve baba ocağında başlar.
Siz doğrusunu öğretin ki yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız büyüdüklerinde sizler gibi çevrelerine karşı saygılı olsun.
Unutmayın ki zaman hiç durmuyor sürekli geçiyor. Bugünün çocukları yarının büyükleri olacaklar.
Çocuklarınızdan sevginizi işlerinizi veya özel hayatınızı bahane ederek esirgemeyin.
İşbu yazdığım mektup-u şerifimi kıraat eylediğiniz için şükranlarımı sunar ben.
Ancak konumuz bu değil, eğitim ve bilinç olacak.
Mâlum-u aliniz Türkiye'de 112 numaralı telefon acil durumlarda cankurtaran çağırılabilmesi için zamanında Posta Telgraf Telefon idaresi sonrasında T'lerden biri ayrılınca Türk Telekom tarafından tahsis edildi.
Ancak zaman zaman asılsız ihbarlar da işbu servis-i şeriflere gelmiyor değil.
Geçmiş-i evveliyatında yaptığı gibi Reha Muhtar artık Atina'dan bildirmiyor ama sabah akşam bir posta Sivas'tan bildiriyor:
Bizim 112 Servisi'nin Sivas'taki şubesine bir yıl boyunca yapılan birmilyon adetten fazla çağrının yüde altmışbeşi asılsız çıktı.
İşin vaka-i vakvak-i komediyesi annesini mantı yapmadığı için şikâyet eden küçük bir çocuğun 112'yi arayıp meşgûl etmesiydi.
Serviste görev yapan görevliler aileleri çocukların ellerine erken yaşta akıllı telefon vermemeleri konusunda ikâz ettiler.
Çünkü akıllı telefonlar çocuklar için birer oyuncak veya zamanlarını geçirebilecekleri birer nesne-i şerif değiller.
Sayın anne ve babalar,
Çocuklarınız hem sizin hem de memleketimizin geleceklerinin teminâtlarıdır.
Günümüzde akıllı telefonlar da bilgisayarlar ve televizyonlar gibi dünyamızın birer hakikât-i şerifleridir.
Elbette çocuklarımız işbu alet-i şerifleri kullanmasını öğrenecekler, teknolojinin nimetlerinden faydalanmak hepimizin hakkı olduğu konusunda sizinle hemfikirim.
Ancak üç beş yaşındaki çocukların ellerinde akıllı telefon olması biraz fazla.
İşbu alet-i şeriflerin çocuklarımızı akıllı uslu yapmadığı da birer gerçek.
Üstelik çocukların eğitiminde bir kural vardır.
Çocuk dediğin yaramazlığını yapacak, anne baba da yaramazlık yapan çocuğa doğrusunu öğretecek.
Eğitim her şeyden önce evde anne kucağı ve baba ocağında başlar.
Siz doğrusunu öğretin ki yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız büyüdüklerinde sizler gibi çevrelerine karşı saygılı olsun.
Unutmayın ki zaman hiç durmuyor sürekli geçiyor. Bugünün çocukları yarının büyükleri olacaklar.
Çocuklarınızdan sevginizi işlerinizi veya özel hayatınızı bahane ederek esirgemeyin.
İşbu yazdığım mektup-u şerifimi kıraat eylediğiniz için şükranlarımı sunar ben.