Bu Blogda Ara

Ayvan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ayvan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2021

İnek Öküz Gözüyle

 Akşam vakti aslında bazı konularda helâlleşme isteği işitti ben. Örneğin bizler için etlerini sütlerini derilerini bir avuç saman karşılığında seve seve feda eden Öküzler ve İnekler hakkında onların gözünden dünya konusu karikâtürlerle işlenecek.
Yazıma tam manâsıyla başlamadan önce hatırlatmak istediğim bir konu var ki bir İnsan'a Öküz veya İnek diyerek aslında İnek ve Öküz'e hakaret etmekteyiz ve hakaret etmek kul hakkına girer.
Allah-u Te'âlâ'nın asla ve asla bağışlamayacağı tek günâh kul hakkı yemektir, meğer ki hak sahibi bağışlarsa ancak o zaman bağışlar.
Üstelik kul hakkı konusunda İnekler ve Öküzler de dâhildir, çünkü İnekler ve Öküzler de Allah-u Te'âlâ'nın kuludur.


Her şey aslında Buzağı ve Dana iken Boğaziçi kenarındaki tepelerde otlamağa gittiklerinde başlar, otladıkça Tosun ve İnek ve de Öküz ya da Boğa sınıfına erişirler.


Mâlum-u âliniz Öküzün Trene Bakması gibi bir deyimimiz vardır, aslında Trenler İneklere güzel birer ilhâm kaynağı sağlamıştır.
Ancak bu aralar sadece Yük Trenlerine bakabilirler ve izleyebilirler, çünkü Padişah Efendi Hazretlerimiz Yolcu Trenlerinin işleyebilmesine dair herhangi bir irade buyurmadı.


İnek tayfası da ne yapsın ancak Hızlı Trenlerimizi izleyebiliyor ama Hızlı Trenler de belirli yerlerde çalışıyor, Ankara - İstanbul ve Konya - İstanbul gibi.
Her ne kadar Ankara tarafı Sivas'a ve Konya tarafı Karaman'a uzatılacaksa da henüz hangi gün işlemeğe başlayacağı da muamma.


Aslına bakarsanız bizim büyükbaş hayvanlarımız da aynen bizim gibi yaşantıya sahipler.
Hele bazılarının Facebok'ta sayfaları bile mevcut olduğu aşikâr.


Çimen de yeseler ot da yeseler kitap okumak onların da hakkı, hele de İneklerin, çünkü ne de olsa İnekler kadındır ve kadın da her zaman kendini entel dântel göstermek zorundadır.


Zaman geçtikçe İnek de Öküzünün huylarını öğrenmek niyetini ortaya çıkartır, öyle ki birçok Öküzler kırmızıya karşı siniri tepelerine çıkarken içlerinden bazıları farklı olmak adına maviyi seçebilirler.


Günü gelir Danalar Öküz olmadan önce anneleri tarafından bir İnekle evlendirilmeğe çalışılması da apayrı bir konudur, çünkü bizim Dana aslında bir Buzağı ile çevrede dolaşmağa başlamasından Tavuklar Kediler Köpekler falan dedikodu etmeğe başlamışlardır.


Artık günü gelmiştir, Dana Buzağısına evlenme teklif eder ve evlendiklerinde Dana Öküz, Buzağı da İnekliğe terfi ederler.
Böylece hayatın dikenli yolları onlar için de başlamış olur.


Gel zaman git zaman bizim İnek ve Öküz bir Dana ya da Buzağı dünyaya getirdikleri vakit Öküzlükleri ve İneklikleri daha da bir pekişir.
Örneğin buradaki ağılda İneğimiz yavrusunu biberonla besliyor çünkü çiftliğin sahibi İneğimizi sağarken memelerini oldukça fazla ellemiş.


Derken bizim İnek bir gün "Kim Birmilyon İster"e katılmış ve karşısına ahanda altın soru çıkıvermiş:
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar?
Bu soruyu ben de size soruyorum, doğru cevabı yorumlara ekleyiverin sevgili okuyucularım.

06 Mart 2021

Domuz

Memleketin birine genç ve çalışkan bir ziraat müdürü atanır. Hemen kolları sıvar ve ilin ziraat faaliyetleri ile ilgili dosyaları taramaya başlar. Baktıkça ve kurcaladıkça yaban domuzları ile ilgili dosya ilgisini çeker.
Her yıl yaban domuzlarının sayımının yapıldığını ve her seferinde yüzelli adet kayıtlı domuz olduğunu görür ve hayret eder. Çünkü domuzlar hızla artan, bir defada altı ilâ oniki adet arası yavru yapan hayvanlardır. Nasıl olmuştur da bunların sayısı her yıl aynı kalmıştır?
Müdür bu sayının uydurma olduğunu hemen anlar ve yardımcısını çağırarak hemen bir takım kurulmasını ve arazide tespit yapılmasını ister.
Yardımcısı oldukça deneyimli bir memurdur ve müdürüne: "Müdür Bey başınıza iş açacaksınız. Bırakın aynı sayıyı istatistik belgesine yazalım gitsin. Hepimizin başını ağrıtırlar sonra." der.
Müdür dürüst ve çalışkan dosdoğru bir insandır: "Olmaz, gerçek domuz sayısı bulunacak ve Ankara'ya bildirilecek.” der ve kesip atar.


Emir bilirsiniz demiri keser, hemen bir takım kurulur, dağ bayır dolaşılır, aylarca sayım yapılır ve domuz sayısının bu sene beşyüz olduğu tespit edilip Ankara’ya bildirilir.
Karşılık olarak ivedi bir emir birkaç gün sonra müdürün önündedir:
"Aradaki fazlalık üçyüzelli domuz sayısının ivedilikle nedeninin bildirilmesi ve derhâl ideal sayı olan yüzelli adede düşürülmesi için çalışmaların başlatılması ve sonucunun bildirilmesi."


Müdür çok güç durumda kalmıştır. O kadar iş güç arasında bir de bu ortaya çıkmıştır.
Kara kara düşünürken bıyık altından gülen yardımcısı yardım elini uzatmaya karar vererek müdürüne kolay çözümü söyler.
Domuzlar kurulan başka takımlarla en yakın komşu ilin sınırlarına kadar kovalanacak ve fazladan olan üçyüzelli adedi komşu ile sürülecektir. Tabii kâğıt üzerinde Ankara’ya böyle yazılır. Şimdi komşu il bu sorunu düşünecektir.


Ama onlar çözüm için zaten deneyimlidirler, domuzları daha doğudaki ile sürerler, doğudaki il daha doğudakine, daha doğudaki il daha da doğudakine derken böylece domuzları kovalarlar. En sonunda da en doğudaki il üçyüzelli domuzu komşu devletin sınırlarından dışarıya kovar ve üçyüzelli yaban domuzundan böylelikle Türkiye kurtulmuş olur.