Bu Blogda Ara

Çocukluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çocukluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2024

Yılbaşı Karşılama

 Yılbaşı adlı olgunun bu yıl nasıl karşılanacağını bizler şimdiden bilmeyiz.
Ancak her yıl yaşanan birçok şey birbirinin aynısı ve tekrarı olmak vardır.
Günler öncesinden süslenilir ve çeşitli Yummiler pişirilir, Çam ağaçları katledilir ve süslerinin ışıklandırılması için kullanılan Elektriğin faturasının kallâvi ücreti kol gibi içeriye sokulur.


Birkaç gün sonra bütün büyükşehirlerde bütün belediyeler bulundukları şehirleri veya kasabaları ya da cazibe merkezlerinin sokaklarını ve caddelerini ışıklandıracaklar.
Bizler de tabi ki Üç Muz olarak işbu güzel ışıklandırma manzaralarını sizlerle paylaşmağı düşünmekteyiz.


Ancak bu yıl Eomonimiz  Tıkırında olmağa ısrarla devam ettiği cihetle birçok kişinin Home'sinde sadece Pijama Terlik Televizyon istediğini işittik.
Belki bizim televizyonlarımızda güzel birer eğlence programı koyarlar, ama önümüzdeki yılda bizleri çok zor günlerin beklediği oldukça aşikâr.


Ne olurdu imdı çocuk olsak ve hiçbir şey umrumuzda olmasa, Ekmeklerimiz ellerden Sularımız göllerden gelse ve bizlerin tek dertleri Kütüphanelerimizdeki Kalın Kalın Kitapların arasından derslerimizi çalışmak olsa?
Birkaç hafta önce dediğimiz gibi:
Yonca Bizi Doksanlara Götür, Bir Daha Da Geri Getirme.
O güzel günlerin ve çocuksu hayâllerimizin şerefine içelim elimizdeki meşrûbatları.
Gazoz kapaklarıyla masaların üstlerinde oynayalım, iki Pilâstik Top'la iddialı müsabakalar yapalım, temiz Yağmurların altında sırılsıklam ıslanalım ama buna rağmen bahçeden kaçmayalım.

17 Ekim 2019

İstikbâl

İstikbâl ne olursa olsun bugün yemek yiyebilirsen, güneş ışınlarından zevk alabilirsen, arkadaşlarınla neşelenebilirsen memnun ol ve Allah-u Te'âlâ'ya şükret.
Mazinin veya istikbâlin saadeti seni düşündürmesin.
Yalnız bugününden emin olabileceğini hatırından çıkartma.

Happy Börthdey To Me

İşbu yazıyı yazmak aslında benim için hiç ama hiç kolay değil.
Çünkü kafa kâğıdım eskimeye başladı demektir.
Aslında her geçen saniye eskiyor ama özellikle bugün geldiğinde eskimiş kafa kâğıdı yüzüme okkalı bir Osmanlı İmparatorluğu Tokadı gibi vuruyor beni.
Gençlik günlerimi geride bırakıp orta yaş günleri daha da yaklaşıyor, üstelik ölüm de yaklaşıyor.
Evet belki hiçbirimiz yaşadığımız Dünyadan sağ olarak kurtulacak değiliz ama ölüm her ne kadar Allah-u Te'âlâ'nın emri olsa bile keşke ayrılmak olmasaydı.


Bugün ben bir Doğum Günü Çocuğu'yum. Biraz şımarmayı hakkım olduğunu düşünüyor ben. Bütün yıl ağladım, biraz gülmeyeyim mi? Birileri parayla saadetin olmadığını söylüyorlar ama bunu diyenler ikisini de tanımıyorlar demektir.


Dünyanın hamuru zaten Paçavradan ibarettir. Paçavradan kâğıt yapılır, Kâğıttan para, Paradan banka olur, Bankalar borç verir, Borç beni sefâlete sürükler, Sefil olursam da Paçavralar giyerim.
Tanıdık biri kendisinden borç isteyebileceğimiz kadar tanıdığımız ama borcumuzu vermeyeceğimiz kadar tanımadığımız biridir.


Nasıl olsa bu yıl da Börthdey Kutlamama hiç kimse gelmeyeceği cihetle davet bile etmediğim için hiçbiriniz kusuruma bakmayın sakın. Kötü günlerinizde benden tavsiye almak dışında beni aramak zahmetinde bile bulunmadığınız birini mutlu olması gereken günde neden arayasınız ki?
Kısaca iyi ki doğdum iyi ki varım iyi ki hayatınızdayım, ama size karşı hiçbir şey hissetmiyorum.

23 Eylül 2019

Kitap Dizisi

Kitaplara meraklı olanların kitaplarını kütüphâne sergenlerine okuduğu sıraya göre dizmesi çok iyi olur.
Çocukluk ve okul günlerini hatırlatanları gençlik ve olgunluk çağlarında yaşlılığa kadar okunanlar izlerse insanın bütün ömrü sergenlerden yansımış olur.
Mutluluk ve üzüntü, güç ve huzur dolu anlar, çalışma ve eğlenceyle geçen günler gibi.
Yaşanmış bir ömrü dile getiren bir kütüphâne doğar.