Keşke bu yılki Kurban Bayramı Arefesinin tayin edilen günü Cumartesi değil de Pazar günü olsaydı, hiç olmazsa bir çalışma günü eksik olurdu hayatı yakalamak ve dinelmek için.
Hayatta tutunabilmek için çalışmak şarttı ama her gün her gün de çalışılmaz, Allah-u Te'âlâ bile Dünya'yı altı günde yarattı ve yedinci günü dinlendi.
Bizler ise Üç Muz olarak beleş bir şekilde Büyükada yollarına dökülüyoruz.
Her zamankinin aksine bu sefer saat çok geç olduğundan Ada yolu Kabataş'tan olmayarak Biz Üç Muz tarafından Bostancı'dan başlatılmakta çünkü hatrı sayılabilecek kadar zaman farkı mevcut.
Bir önceki yazımda Kurban Bayramımızı kutlamıştık, sıra biz kendimizinkini kutlamakta.
Bir zamanların sessiz sakin semti Bostancı bile bu kadar keşmekeşe ma'ruz kalmış olduğu işbu resm-i şerifte de temaşa edilebilmekte.
Büyükada iskelesi ise sabahtan adaya gelenlerin bir kısmının geri dönüşleri yüzünden oldukça kalabalık.
Bizler ise Büyükada'ya geldiğimizde olmazsa olmazımız Türkiye İş Bankası'nın armağanı olan Saat'in kulesinin resm-i şerifini çekmeden Büyükada'daki turumuza başlamamağa çalışıyoruz.
Bu da ikinci olmazsa olmazımız Kahve Dünyası manzarası, Büyükada iskelesi bu bâlkondan harika görünür, eğer yanındaki binanın çıkıntısı olmasaydı tabi.
Resm-i şerimizde de temaşa edilebildiği üzere Paşabahçe Vaporumuz sefere dönmüş olmak var, resim çekilirken Büyükada İskelesine yanaşıyordu ve akşamleyin Vapur Kafe olarak hizmet verecekti.
Ve işte Paşabahçe Vaporumuz olması gereken yerde, bir zamanlar hatırlarsınız Beykoz'da batırılması bile düşünülüyordu.
Ama ne oldu? İmamoğlu geldi, bizlerin sesini dinledi, vaporu daha önce üçotuz para bile alınmadan hibe edilen Beykoz Belediyesi'nin önünden söke söke aldı, getirdi Hâliç Tershanesinde güzelcenem tamir etti, yetmedi sefere de verdi. Daha ne yapsın?
Ada dönüşünde sanırım Küçükyalı açıklarında ŞH-Sarıyer vaporumuz Bostancı'dan kalkmış önce Büyükada'ya sonra diğer adalara ve her ne hikmetse bütün Ada vaporlarının uğratıldığı Kadıköy'e ve Kabataş'a doğru seferdeydi.
Akşam olmuş Güneş batmağa başlamışken Güneş Yakamozu bu yazıyı okuyanlara eşlik etsin istedi ben.
So olarak da Bostancı iskelesinde birkaç gün önce Hâliç Tershanesinden çıkıp sefere verilen ve Biz Üç Muz'u birkaç saat önce Büyükada'ya götüren İsmail Hakkı Durusu vaporumuzla işbu yazımı ve paylaşımımı sonlandırmalı ben.