Bu Blogda Ara

Vergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mart 2023

Penguen'in Kedisi

 Bazı zamanlarda kütüphânedeki kalın kalın kitapları okumak ve içlerinden yeni hayatları içlerimize sindirmemiz gerekmekte.
Nedendir bilinmez bazı kütüphânelerde muhakkak birer kedi bulunabilir.
Sakın sitem vey a şikâyet ettiğimi falan sanmayın çünkü bu sayfaların müdâvimleri benim tam bir kedi manyağı olduğumu bilirler.


Efenim bendeniz de bu kadar kalın kitabı sindire sindire okuyabilmeğe çalışırken bana gördüğünüz pozu hiçbir menfaat gütmeden veren sergenlerin üzerindeki miyavlamayan bu güzel kedi benim bu kasvetli ama güzel havalı Pazartesimi güzelleştirmeğe ziyadesiyle muvaffak oldu.


Tabi bu kadar kapkalın kitaplar üzerinde çalışabilmek için Otuzbeşmilyon Türk Lirasıcıklık yakın zamanda zamlanan Türk Kahvemsi gummilenmek de tamamen duygusal olan başka tadlar bırakıyor damaklarımda.
Bir de şu Penguen Kitapevi gummilendiğim Türk Kahvemsi'nin ücretini tahsil ederken satış fişini verse çok daha güzel olacak ya neyse, çünkü ödediğimiz her kuruş verginin bize yol su elektrik olarak geri dönmesine katkıda bulunabilmeği çok istiyor ben.

06 Mart 2018

Bizi Vergimizden Ayırmayın

Şu dünya üzerinde meşhur bilim adamlarına rağmen İsviçreliler kadar herhangi bir organ-ı şerife sürülecek kadar bile aklı olmayan başka bir ulus sanırım yoktur.
İmdı üstteki yazımı okuyunca şaşırabilirsiniz ama bu haber-i şerifte şaşırılacak tek bir şey varsa onu da yazımın ilerleyen bölümlerinde arz edecek ben.
Çünkü efenim geçtiğimiz günlerde İsviçre topraklarında yapılan "Radyo ve Televizyon Vergisi Kaldırılsın Mı" konusundaki hâlk oylamasının sonucunda yüzde yetmişbirbuçuk gibi ezici bir çoğunluk tarafından "Hayır" oyu çıktı sandıktan sanki her hayırda hayır varmış gibi.
Anlaşılabilmesi için başkaca bir deyişle her hayırda hayır olduğunu sanan işbu üçte ikiye yakın çoğunluk hâlk oylamasına konu olan Radyo ve Televizyon Vergisini ödemeye devam etmek istedi.
Yani her hayırda hayır her evette şer yokmuş.

İnsan bir yıl boyunca çok para kazanınca nereye harcayacağını şaşırırmış.
Adam başı ortalama yıllık gelirin Üçyüzbin Türk Lirasıcık olduğu İsviçre'de hâlk her yıl Binsekizyüzotuzaltı Türk Lirası kadar bir miktarı Radyo ve Televizyon Vergisi olarak devletine ödüyor.
Tamam anlarım devlet sevilir, ama devlet artık vergi almayalım diye hâlka sormaya karar vermişken kalkıp da elindeki parayı "Al ben yemiyorum sen ye" diye de verilmez yani.
Ah şu İsviçreliler keşke gelseler de Türkiye Cümhûriyetinde bizim şartlarımızda bir süre bile olsa yaşasalar, çok değil sadece üç ay sonra akılları başlarına devşirmezlerse ve o güne kadar yaşadıkları salaklıkları kendilerine sorgulatmazlarsa ben hiçbir şey bilmiyorum demektir.