Bu Blogda Ara

Dil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

08 Şubat 2025

Mide

 Bir zamanlar işbu kıraat eylediğiniz yazıları yazan kişinin çok düşkün olduğu midesi artıkım iki günde bir arıza vermeğe ve sürekli istifra etmek için tuvâlet aramağa başladı.
 

Esasına bakarsanız Kırkyedi kocaman yıl boyunca Dil her türlü olumsuzlukları söyleyebilmeği başaramayınca içeri atmağı seçmek zorunda kalan vücûdun en önemli boşaltım organı belki de son zamanlarını yaşayabilmeğe çalışıyor.


Hani hepinizin çok sevdiği ve uğruna Milyarlarca Türk Lirasılık İddaa kuponları oynadığı ama pek de bir Sipâli kazandırmayan Fotbol adında bir Sipor Müsabakasını yöneten Haakem adlı şahsın doksanıncı dakikadan sonra üzerine eklediği zamanları yaşıyor sizin anlayacağınız.


Yine de tüm bu hadise-i menfiyata güzel göğüs gererek iyi karşı koyabilmeği başardığı cihetle Mide adlı Sindirim Organına teşekkür etmenin bir vatandaşlık vazifesi olduğunu belirtmeden geçemeyeceğiz.

10 Temmuz 2024

Sivasça

 Türkçe'de diğer bütün dillerde olduğu gibi çok çeşitli lehçeler bulunmaktadır.
Teker teker bunları sayamam ama en önemli olanları Karadeniz lehçesi, Ege lehçesi, Orta Anadolu lehçesi, Doğu Anadolu lehçesi, Sivas lehçesi, Kastamonu lehçesi, Güneydoğu Anadolu lehçesi, İstanbul lehçesi, Trakya lehçesi gibi çeşitli lehçelere ayrılır.
Türkçe'nin en doğru telâffuzu ise İstanbul lehçesidir, okullarda bu öğretilmeğe çalışılır.
Türkçe'nin güzel kültürel zenginliği olan işbu lehçelerin hiçbirinde yazım açısından hiçbir fark olmamasına rağmen telâffuz konusunda biraz farklılıklar bulunabilmektedir.
Bir de tüm bunlardan farklı olarak bazı sözcükler bazı yörelere özeldir, örnek olarak çiğdem sözcüğü İzmir ve Ege'de kabak çekiirdeği anlamına gelir, diğer yörelerde sıfat olan gevrek sözcüğü ise yine Ege'de simit anlamına gelir.


İmdı avdet edelim konumuza:
Doktorların öğretmenlerin ve kamudaki çalışanların mecburi birer Doğu hizmeti vardır, yani üniversite mezuniyeti sonrası ilk vazifelerini genelde kamu görevlilerinin pek bulunmadığı doğu illerinde ifa ederler, yıllardan beridir bu kural bu şekilde işler.
Ancak buradaki resm-i şerifte temaşa ettiğimiz sahnede bir tuhaflık mevcut mu sizce?
Doğma büyüme İtanbullu olan ve hayatında Şehr-İstanbul sınırları duşuna çıkmamış bir doktorun Guşluk, Börüm, Dirgen, Elleham sözcüklerinin anlamını anlayamaması bir derece norminâl karşılanabilir, ama "Dalağım" sözcüğünün ne olduğunu eğer bilmiyorsa Biz Üç Muz'un kendisine küçücük bir tavsiyemiz mevcuttur:
Lütfen kendisinin beş kocaman yıl boyunca öğrencisi olduğu Tıp Fâkülttesi Diplomasını ortadan cart diye ikiye bölerek yırtsın ve okuluna iade etsin, doktor olmak istiyorsa ya aynı fâkülteyi yeniden okusun ya da yapmak isteyebileceği daha kolay bir dal veya meslek varsa onu seçsin.
Çünkü dalak adı verilen iç organımız kan imâl etmekle yükümlü hayati bir organımızdır.
İşbu karikatürde geçen diğer Sivasça kelimelerin anlamlarına gelince:
Guşluk : (Aslında Kuşluk) Güneşin sabahları doğduktan yaklaşık iki saat saat sonrasından öğle ezanı öncesi kerahet vaktine kadar olan zaman dilimi.
Börüm : (Aslında Börüğüm, kök hâli Börük) Vücûtta bel çukurlarımızın biraz üstünde olduğu yer, altta böbreklerimiz vardır.
Dirgen : Diken.
Elleham : Allah'ım.