Zamanın ne kadar hızlı geçtiğini ben anlatmak istemiyorum, ama anlamak isterseniz sanki daha dünmüş gibi İkibinyirmibir yılına girmiştik sanki.
Bakın bugün o günden bu güne tam sekiz kocaman ay geçmiş, Kış bitmiş Yazın ortalarını yaşamaktayız.
Leylekler göç etmeden, mevsimin yarısında Kışa dönmeden, Üzümler tam olgunlaşmadan güzel anılar yaşat bize.
Çünkü biliyorum ki nasıl olsa bir Eylül günü yine sokağa çıkmak kısıtlanacak, bizler de cezaevlerimize dönmek zorunda kalacağız padişah efendi hazretlerimizin buyurdukları irade doğrultusunda.
Onun için ne olur bizlere ne kadar geç ceza kestirirsen o kadar minnettar kalırız sana ve hakkımızı helâl ederiz.