Hayatımda ilk kez arkadaş(lar)ımla kutladı ben kendi doğum günümü.
Adam gibi ve hakkıyla hem de.
İşte bu yazımda da bugünden kareler var.
Yine inek gibi pineklediğim bir gün, hava her ne kadar dışarıda güzel bile olsa kesif olarak üşütmeye elverişli.
Zaten bu aralar pineklemekten başka hiçbir şey yaptığım da yok ya?
Tabi yazdıklarımı saymazsak.
Kaç zamandan beridir aklımda bu tarz bir sofra, sonunda bu akşam kısmet oldu.
Bu kadar arkadaşım olmasına rağmen sadece ve sadece iki adet zat-ı muhteremin hatırlamak işlerine gelmiş olmalı ki zaten topu topu iki telefon geldi koskocaman gün boyunca.
Yapacak bir şey de yok, hiç kimseye de zorla kendimi hatırlatamam ya?
Bu da benim pastam.
Aslında bunu koymazdım bile ama insanlık bende kalsın.
Siz ise buna sadece uzaktan bakabilirsiniz ancak!
Bugün gelmediğim aklınıza eser de kendi günlerinizde çağırmaya kalkarsanız şimdiden söyleyeyim ki davetlerinize asla ve asla icabet etmeyeceğim, hâttâ cevap bile vermeyeceğimden son derece emin olabilirsiniz.
Ben kendi doğum günümü tek başıma kutlamaya alışkınım, bundan sonra da kutlarım, siz hiç ama hiç telaş etmeyin.
Bu da sizin için, şerefsizliklerinize içtiğim rakı.
Hade şimdi güle güle, sizi bıraktığım veya sizin beni bıraktığınız yerde kalmaya devam edin.