Kâlp yalnızken ne kadar atarsa atsın kırıldıktan sonra atma hızı çok değişir.
Geçen hafta bir adet "Yalnız Kâlp" vardı, aradan geçen bir kocaman hafta boyunca kan kustu ama kızılcık şerbeti gummilendiğini söyledi çenesinin ve dudaklarının çevresindeki kırmızı renkli sıvıyı görüp soranlara.
Görünüşe bakılırsa bu yılki kızılcıkların şerbeti biraz fazla böğürtlen dolu olduğu cihetle daha bir kırmızımtırak boşalıyordu.
Hani aralarındaki hadise "Çaresiz Ayrılık" olsa belki daha kolay atlatılabilirdi.
Oysa daha sadece Yirmidört saat kadar önce bağzı şeyhler yaşamışlardı ama geçen koskoca Yüzaltmışsekiz saata rağmen karşı taraf arsla harekete geçebilmeği akıl edememişti.
Ama olsundu, çünkü o bir "Ağlama Duvarı"ydı.
Herkes gelir onunla ağlardı ama başkalarıyla gülerdi, hem de kahkahalarla.
Bizimki de her seferinde arandığında çok zor bulunabilen "Sıfır Eksi Kan"ından bolcanam kusar ve çevresindekilere de "Kızılcık Şerbeti" gummilendiğini söylemeğe devam ederdi.