Esasına bakarsanız evde güzel yummilerimizi yummilenmek kadar güzel bir şey yoktur ama o yemekleri pişirmek de benim gibi yalnız yaşayanların gözleri önünde büyür ve zor gelmeye başlar belli bir zamandan sonra.
Özellikle dışarıda hangi yağın kullanıldığını bilmeden veya mâlzemenin midelerimizi kaldırabilecek derecede olup olmadığını bilmeden görünüşü ve lezzeti çok da güzel olsa her zaman dışarıdan yummilenmek hem sağlık açısından hem de maddi açıdan pek parlak fikir değil doğrusu.
Ancak günümüzde gelinen noktada özellikle işyeri çevreleri evden yemek götürmeyi zorlaştırıyor, çünkü çevredeki herkes hâlâ sefertası taşıyanlarla dalga geçiyorlar.
Oysa sefertası macerası hiç de küçümsenecek bir olgu değil.
Aşağıda iki farklı gazeteden başlıkları görmektesiniz, içeriğini kendi dilimce biraz özetleyerek resimden yazıya dökecek ben.
Efenim bizim olmayan çalışkan Amerikalı bilim adamlarını biliyorsunuz, her gün her gün bir şeyler araştırırlar ve insanlığa faideli bir iş yaparlar tıpkı bizim gibi, ben de sizlere bu araştırmaları anlatırım bu sayfalarda.
Bu sefer de sanki kendi vatandaşları dışarıda hazır yummilenme işinin öncüsü değillermiş gibi evde yummilenen ya da anlayacağınız dile çevirirsem yemek yiyenlerin dışarıda yummilenenlere nazaran daha az oranda kansere yakalandıklarını ortaya çıkarmışlar.
Konu burada sadece gıdaların hatalı veya hatasız depolanmasında değil gerek pişme gerekse paketleme aşamalarında da ortaya çıkan bakterilere dayanmakta.
Bilim adamlarının yaptıkları araştırmanın neticelerini basına aktardıklarına göre gerek depolama gerekse pişirme aşamasında yemeklere bulaşan işbu zararlı kimyasal organizmaların kanser ve üreme sorunları gibi hastalıklara zemin hazırladığı bildirildi.
İşbu yüzden en güzeli her şeye rağmen evde pişen yemekler, çünkü en azından ne yaptığımızı ne kullandığımızı biliyoruz.
Günümüz şartları neyi göstereceğini bilemesek bile ara sıra evlerimizde yummilenmekte faide mevcut.