Bu Blogda Ara

Şengen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şengen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2021

Eski Roma - Yeni Roma

 İşbu dünyada değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
İstanbul'da her şeyin değiştirildiğinden yakınıp duruyoruz, ama değişen ve günümüze ayak uydurmağa Roma'da da rastlanabilmekte olduğunu unutuveriyoruz.
Ben hayatım boyunca Roma'ya hiç gitmedim ama ileride bir gün Şengen Vizemi alıp da gidemeyeceğim anlamına gelmediği gibi bazı resm-i şerifleri paylaşamayacağıma da hükmedilemez.
Zaman değişiyorken hayat da değişiyor, hiçbir şey olduğu gibi kalmıyor.
Ancak doğada hiçbir şey de kaybolmuyor, sadece şekilleri değişiyor.
İşbu yazımın mevzuat-ı umumiyesi Roma'da değişen bazı tarihi binaların ilk yapıldıkları dönem ile günümüzün karşılaştırması ile alâkalı.


Turumuza ilk olarak Jüpiter Capitolinus Tapınağı ile başlıyoruz. Gerçek adı Jüpiter Optimus Maximus Tapınağı, Capitoline Tepesi'nde bulunan Antik Roma'nın en önemli tapınağıydı. Çok sayıda türbe, sunak, heykel ve zafer kupasının sergilendiği bir bölge olan Capitolina Bölgesi ile çevriliydi.
Milâttan önce Beşyüzdokuz yılında yapılan tapınağın Etrüsk mimarisinin özelliklerini taşırdı.


İkinci durağımız Roma Forumu.
Roma'nın göbeğinde büyükçe bir meydan. Sadece bir zamanlar eski imparatorluğun önemli hükümet binalarının kalıntıları kalmıştır. Kentin en önemli ticaret merkezlerinden biriydi, halka açık konuşmaların yapıldığı ve birçok sanatçı ve mimarın ilham kaynağı olduğu bir yerdi.
Ticaret, iş, fahişelik, ibadet ve adaletin yönetimi burada gerçekleşmekteydi. Burası toplumsal ocağın olduğu yerdi. Kaldırım kalıntılarından anlaşılan çevresindeki tepelerden aşınan çökeltilerin forumun seviyesini Cümhûriyet'in erken zamanlarından itibaren yükseltmeğe başladığı görülmektedir. Asıl olarak bataklık bir zemin olan alan Tarquins tarafından Cloaca Maxima ile kurutulmuştur. Hâlâ görülebilen en son traverten kaldırımı Augustus'un yönetimi zamanından kalmadır.


Listemizin ikinci durağı dünyanın Colosseum adıyla bildiği Flavianus Amfitiyatro Arenası.
Usta bir komutan olan Vespasianus tarafından Milâttan sonra Yetmişiki yılında yapımına başlandı ve sekiz yılda Titus döneminde tamamlandı. Daha sonraki değişiklikler Domitian hükümdarlığı zamanında yapılmıştır. İmparatorlar burada Roma halkını eğlendirmek için ve biraz da kendi eğlenceleri için gladyatör dövüşleri düzenlerdi. Bunlardan başka pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması, klasik mitolojiye dayanan dramalar olurdu. Daha sonra barınma yeri, iş dükkânları, dini kışlalar, istiham, taş ocağı, Hristiyan türbesi olarak çeşitli amaçlarla da kullanıldı. Asıl adı Arena iken sonradan girişteki heykelin adını aldı.
7 Temmuz 2007 tarihinde Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri seçildi.
Günümüzde depremden dolayı harap vaziyette olmasına ve taşlarının çalınmasına rağmen Roma İmparatorluğu'nun uzun zamandan beri ikonik sembolü olarak görülür. Bugün modern Roma'nın en çok turist çeken yerlerinden biridir, ayrıca Roma Katolik Kilisesi ile çok yakın bağlantıya sahiptir. Paskalya öncesi Cuma günü Papa amfitiyatroda fener alayı düzenler.


Sıradaki durağımız Circus Maximus ya da Büyük Sirk olarak tercüme edebiliriz.
 Aventine ve Palatine tepeleri arasındaki vadiye inşa edilmiş olan yapının bulunduğu alandan başlangıçta Roma'nın Etrüsk'lü kralları tarafından halk oyunları ve eğlenceler için faydalanılmıştır.
Bir süre sonra Circus İkinci yüzyılda Yunan etkisiyle düzenlenen halk oyunlarının ve festivâllerin yapıldığı bir yer hâline geldi. Roma yurttaşlarının eğlenceye olan aşırı ve savurgan tâlebini karşılayabilmek için Circus Milâttan önce Elli yılında imparator Jül Sezar tarafından izlerden ölçüldüğü kadarıyla yaklaşık olarak Altıyüz metre uzunluğunda Seksen metre genişliğinde ve yine yaklaşık olarak İkiyüzellibin izleyiciyi alabilecek şekilde genişletildi.
Tabi bu arada Roma da İstanbul gibi tepeli bir şehir olduğu için Beleştepe'yi de saymadan edemeyiz ki bu dediğim de eklenirse çok daha fazla kişiyi içine çekebiliyordu.
Seksenbir yılında Senate imparator Titus'un onuruna yakın doğu ucuna üç gözlü bir zafer takı yaptırdı. (Palatinum'un karşı tarafındaki Via Sacra'da bulunan Titus Kemeri ile karıştırılmamalıdır)
İmparator Domitian Palatine tepesindeki yeni sarayının yarışları daha kolay izleyebilmek için Circus'la birleştirilmesini emretti. İmparator Trajan Beşbin yeni koltuk ekletti ve İmparator koltuğunu seyirciler tarafından görünürlüğünü arttırabilmek için büyütülmesini emretti.
 Circus'ta düzenlenen en önemli etkinlikler araba yarışlarıydı. Pist on iki arabayı alabilecek kapasitedeydi ve pistin iki tarafı spina olarak adlandırılan bir orta yükselti ile bölünmüştü. Spina kısmen diyagonal olarak yerleştirilmişti ve üzerinde değişik tanrıların heykelleri bulunuyordu. Hemen yanındaki bir Mısır obeliskinin üzerinde Augustus heykeli dikilmişti. Spinanın sonunda arabaların hızlı ve tehlikeli biçimde döndükleri döneme noktası olan meta vardı. Spinanın tepesinde bulunan döndürülebilinir metal yunusların aşağıya doğru çevirilmesiyle yarışın kaçıncı turunda olunduğu anlaşılabiliniyordu. Araba yarışları oldukça tehlikeliydi çünkü hemen her yarışta sık sık olan ve bir ya da birkaç sürücünün ölümüyle sonuçlanan müthiş kazalar meydana gelebiliyordu. Pistin bir tarafının başı tüm arabaların yarışa yan yana başlayabilmesine olanak sağlaması için diğer tarafa oranla daha geniş yapılmıştı. Bu yer sayesinde tüm araçlar ilk dönüş noktasına kadar aynı istikamette ve eşit uzaklıkta gidebiliyorlardı. Bu araba yarışları sırasında, başlangıç noktasında iyi bir yer kapabilmek için rüşvet vermek oldukça sık rastlanılan bir durumdu. Yarışın ortalama toplam uzunluğu yaklaşık olarak Altıbuçuk kilometredir.


Sıradaki durağımız Domitian Stadyumu.
Milâttan sonra Seksen yılında Roma imparatorlarına imparator Titus Flavius Domitianus'tan hediye olarak inşa edildi. Colosseum yanınca gladyatör savaşları buraya taşındı. Roma İmparatorluğu’nun gücü azaldıkça stadyum yoksullar için konut olarak kullanıldı ve sonunda inşaat malzemeleri için parçalandı. Günümüzde Piazza Navona eski stadyumun yerinde durmaktadır.


Gezmenin sonu yok, imdı geldik Satürn Tapınağı'na ki Milâttan önce Dörtyüzdoksanyedi yılında Tarquinius Superbus’un altına inşa edilen tapınak adından da anlaşılacağı gibi tanrı Satürn’e adanmıştı.
Yıllar boyunca birçok felâket yaşadı. Sonunda yeniden inşa edildi ancak eski ihtişamını tekrar kazanamadı.
Alınlığın üzerinde bir yazıt yer almaktadır:
"Roma Senatosu ve Roma Halkı ateş tarafından tüketilen tapınağı restore etmiştir."
....


Son olarak da paylaştığım resm-i şerifte Roma'nın genel bir görüntüsü havadan görünmekte, belki bir Alitalia belki bir Türk Hava Yolları belki de bir Pegasus Hava Yolları uçağından çekilme, belki de ilgisiz bir havayolu da olabilir ancak uçaktan çekildiği mâlumdur.


Bir de eğer yolunuz Roma'ya düşerse Trevi Çeşmesi'ne uğramadan ve küpünüze suyundan doldurmadan dönmeyin benden söylemesi.
Başıkta her ne kadar Yeni Roma kalıbını kullandıysam bile tarih Yeni Roma için İstanbul'u göstermesine rağmen işbu yazımda İstanbul'un konusu sadece küçük benzerliklerden ibarettir ki az önce okudunuz sanırım.

04 Şubat 2020

Şengen Vizesi Zammı

Dünyada bir zam furyası tam gaz devam ediyor. Ama bizim haftalıklarımıza zam yok, ne yapacağız bu vaziyet-i fakr-u zaruret meselesini?
Bizim yıllardan beridir üye olmak için kapısında bekletildiğimiz ama yaşanılanlardan sonra kendimizi hiç kandırmadan söyleyeyim hiçbir zaman içeriye alınmayacağımız Şengen Vizesi onlar için sadece bir çerez parası sayılan Yirmi Euro'cuk kadar zamlandı bu yıl.
Yani artık Şengen'e gidebilmek için Altmış Euro yerine dünden geçerli olmak üzere Seksen Euro ödemeye başlayacağız, üstelik kesin onaylanacak diye bir garantisi de yok.
İşin bu kısmı hadi bir şey değil ama onaylanmayan bir vizeye Seksen Euro'cuk ya da Beşyüzyirmisekiz Türk Lirasıcık ödemek de ekomoniyi olumsuz olarak etkiliyor.


Kaldı ki Şengen için doğrudan ülkelere ödeme yapılmıyor, adamlar işi aracı firmalara devretmişler ve aracı firmalar taş mı yesin mantığını güdüyorlar. E ne de olsa biz öncelikle Almanya'dan bu keferelere Türk'ün gücünü ispatladık zamanında, neden imdı hayıflanıyoruz ki?
Bu arada söyleyeyim altı yaşına kadar olan çocuklar vize almaya mecbur ama onlara vize ücreti tahakkuk ettirilmemekte, oniki yaşına kadar olan afacanlar ise Kırk Euro vize ücretine tabiler.
Lâkin bahsettiğim zam haberinden sonra güzel bir gelişme de yaşandı, meclis üye ülkelere onsekiz yaşına kadar olan çocuklar afacanlar ve ergenler için vize ücretlerinden feragat etme hakkı tanıdı ancak tavsiye niteliğindeki işbu karar mecburi değil çünkü kanunlaşmadı.
Yazımın aşağısında değişen bazı kolaylıklar olacak, ancak vize için istenen annelerimizin nikâhı adlı belge listesinde herhangi bir değişiklik yapılmadığını da söylemeliyim.


Şengen vizesinde en önemli değişikliklerden biri çok girişli vizelerle ilgili oldu. Kurallar gereği vize geçmişi müspet olan ve sık sık seyahat edip herhangi bir kural ihlâlinde bulunmayan şahıslara kademeli olarak artan bir biçimde uzun kalma süreli ve çok girişli vize verilecek.
Uzun süreli vizeler bir yıldan başlayacak ve en fazla beş yıl geçerli olacak.


Eskiden vize için seyahâtin başlamasına en fazla üç ay kalaya kadar başvurabiliyorken bu değişiklikle bu süre altı aya çıktı.
Vize tâleplerine cevap verme süresinde ise herhangi bir değişiklik yok, en geç onbeş gün içerisinde müspet veya menfi cevap vermek zorundalar.
Şengen'in birden fazla ülkesini ziyaret edecek şahıslar seyahâtleri boyunca en fazla zamanı geçirecekleri ülkenin konsolosluğundan başvuracaklar. Eğer ülkelerde geçirilecek süre eşitse ilk girilen ülkenin konsolosluğu bizleri bekliyor.
Aslında konsolosluk değil de aracı kurumlar bizleri bekliyorlar.
Çünkü eğer parmak izi alınması gerekiyorsa konsolosluğa şahsen başvurulmasını gerektiriyor, artık her şey elektronik ortamdan yapılmaya çalışılacak.


Şengen'deki yeni vize kuralları Avrupa'da kalma hakkı olmayan kişilerin vatandaşı olduğu ülkenin geri kabûl süreci sırasında sergileyeceği tutuma göre değişiklik gösteriyor.
İşbirliği konusunda sorun çıkartan ülkelerin vatandaşlarına daha zor vize verilecek, süre kısıtlaması devreye sokulacak, yani eski tantanalar devam edecek.


İşbu vizeyi alabilmek için Şengen'in istediği belgelerde hiçbir değişikliğe gidilmedi, ayrıca sağlık sigortası uygulaması da devam edecek.
Yeri gelmişken kısaca belgeleri genel olarak özetleyeyim:

Pasaport, en az altı aylık geçerlilik süresi olmalı.
Vize Başvuru Formu, okunaklı ve doğru yazılmış olmalı.
Seyahâtin Amacını Anlatan Dilekçe
Tapu Fotokopisi
Araç Ruhsatı Fotokopisi
Banka Hesap Cüzdanı Fotokopisi
Vergi Levhası Fotokopisi
Sigorta Kaydı Fotokopisi
İmza Beyannamesi Fotokopisi
Nüfus Kayıt Örneği
İkâmetgâh Senedi
Uçak Bileti ve Hotelde Kalış Belgesi Fotokopisi

Konsolosluk bu belgelerin aslını da görmek isteyebilir, fotokopiler ise konsoloslukta kalacak.