Geçenlerde kıyı dolgularıyla alâkalı bir yazımız vardı, işbu yazımız o yazımızın devamındaki bölgelerle ilgilidir.
Bir zamanlar gerçekten güzel bir kıyımız vardı, imdı bağzılarımız daha güzel olduğunu iddia etseler bile çok ahım şahım bir şey olmadı çünkü tomofiller doldu.
Her şey işbu haberle başlamış ve Anadolu yakası Marmara kıyısının doldurulmasını Bostancı'ya kadar getirmiştik.
Ancak o zamanlar kıyı dolgu tahribatı Bostancı'da durmamış ve zamanla Pendik Tershaesine kadar dayanmıştı.
Biz bu yazımızın gövde metnine Bostancı iskelesinden itibaren başlayalım.
Burası arslinda sahil değil Bostancı'daki tren yolu, az ileride Devletimin tekerlekleri bedavaya dönmeyen Trenlerinin durduğu istasyon mevcut.
Burada paylaştığım resm-i şerif Bostancı semtinin muhterem vâlidesiyle teşvik-i mesainin henüz bşlarında çekilmiş.
Buradaki görselimizde ise dolgunun bir zamanlar önemli bir sosyâlleşme mekânı ve denizde yüzme yeri olan Çamlık Kazinosu olmak vardı, çünkü hepimizin ceplerinin içlerinden geçen ve hayatlarımızın üç kocaman yılını çalan yalan bir salgın sonrasında bu güzel ve tarihi mekân tarihin tozlu sergenlerinde yerini almak zorunda kaldı.
Oysa dolgudan önce böyle güzel ve nefis bir görüntüsü vardı.
Vakt-i zamanında Devletimin Trenleri bu mıntıkada sâhilden giderlerdi, şimdiki trenler gibi yan koltuklu olmayan eski trenlerin düz ve ters koltuklarında özellikle de Gebze yönüne giderken sağ Haydarpaşa yönüne giderken de sol taraf pencere kenarındaki koltukta oturabilmeğe yer bulursanız kendinizi şanslı saymanız gerekirdi.
Hele bir de tekerlekleri bedavaya dönmeyen Devletimin Buharlı Trenlerine denk gelmiş olsaydınız o yıllarda her şey daha mı güzedi yoksa bizler mi güzeldik?
Hasıl kelâm Bostancı günümüzde böyle bir yer oldu.
Bir zamanlar burası İett Son Durağı'ydı ama Dudullu'dan gelen Metro buraya yerleştiği ve Park Et Devam Et uygulaması yüzünden buradaki durak Maltepe'ye taşındı.
Buradan biraz daha ilerlersek İdeâltepe gelir, artıkım İlçe-i Kadıköy'den çıkılmış ve İlçe-i Maltepe'ye gelinmiştir.
Dolgu yapıldığı dönemlerde Maltepe semti bağlı bulunduğu Kartal'dan ayrılarak kaymakamlığa terfi ettirilmişti, Başıbüyük Altayçeşme Zümrütevler Süreyyapaşa Cevizli Küçükyalı Altıntepe semtleri de İdeâltepe ile birlikte İlçe-i Maltepe'ye bağlandı.
Kıyı doldurularak yol geçirildiğinde İdeâltepe böyle değişik bir yer oldu.
Dahası tren yolunun üzerinden devasa bir köprü yapıldı.
Köprüyü havadan görünce buradaki Büyükyalı deresini anca yeni fark edebildik ki birçoğumuzun işbu akarsudan haberi yoktu sanırım.
Yol buraya gelmeden önceleri ise İdeâltepe böyle sessiz sakin bir semtimizdi.
Kıyısında birkaç deniz girilebilecek yeri olan, biriki küçük bakkalı ve bir okulu olan, ulaşımının Bağdat Caddesi sayesinde sağlandığı, biraz da kerestecilerin bulundukları bir yerdi.
Tabi o yıllrda İdeâltepe istasyonunun tam sahilde olduğunu Biz Üç Muz sıfatımızla söylemiş miydik bilmiyorum, çünkü trenden inince hemen deniz kıyısına çıkılırdı.
Bundan sonra yolumuz Süreyya Pilâcı'na geliyor, daha önceleri yazılmış olan Bakireler Mabedi çevresindeki deniz doldurulurken bir resm-i şerifini bulduk.
Bir başka dolgu resminde dolgu Maltepe taraflarında, ancak bulduğum kaynak Bindokuzyüzyetmişaltı Yılı olduğunu söylemekte, yine de en doğrusunu yukarıdakinin bileceğini düşünüyoruz hep birlikte.
Ancak bizim bildiğimiz bir gerçek varsa o da dolgunun neredeyse Büyükada'ya dayandığı ve günün birinde Büyükada'ya gitmek için herhangi bir Deniz Taşıtına ihtiyacımızın olmayacağı.
Yol yapıldıktan sonra uzun zaman boyunca torpak içinde kalmıştı, son zamanlarda iyice mezbelelik hâle düşen gençliklerimizin yüzme hedefi günümüzde cilâlanıp yeni bir havuz içinde eski itibarına kavuşturuldu.
Bir önceki resm-i şerifin altındaki cümlede itibar dedik ama en güzel hâlini bilen kişiler buna çok fazlama sevinemeyeceklerdir.
Çünkü bizler ve bizim yaşımızdaki okuyucularımız Süreyya Pilâcı'nın işbu hâlini bilmiyor değiliz.
Sadece pilâja gelenler için yapılmış bir istasyon, üst kesimde köy hayatı, şimdiki kalabalığın ve tomofillerin hiçbiri yok, huzur ve sessizlik hakim.
Ya imdı burada neler var? Buyurun kendiniz temaşa eyleyin.
Buradaki resim yine iyi sayılabilcek zamanları, çünkü aradan geçen otuz yıla yakın zamanda çok şey değişti.
Dolgudan yaklaşık dokuz yıl sonra çekilen işbu resm-i şeriflerde görülen Defakto Mekdanılds ve Burgerking aynen yerlerinde duruyorlar.
İleri tarafına da devasa bir Migros geldi ki açıldığı dönemler Şehr-İstanbul'un en büyük Migros'u burasıydı. İçinde de yok yoktu, hâlâ da yok yok.
Ancak buradan yukarıya havalanınca dolguun da dolgusunun yapıldığını ve eski özgün kıyıya ziyadesiyle belirgin bir tecâvüzle karşı karşıya bırakıldığını görebilirsiniz.
Hele bir de Maltepe semtinin önündeki alana ikinci dolgunun yapıldığı günlerden kalan işbu resm-i şerif biraz daha çalışılırsa dolgunun Büyükada'ya ulaşacağını ve Büyükada'ya gitmek için artıkım bir deniz taşıtına ihtiyacımızın olmadığına dair bir fikir oluşturabiliyor.
Resmin alt tarafında olan küçük çıkıntı ise Maltepe iskelesi, birkaç zamandan beridir buradan günde on sefer Büyükada Heybeliada Burgazada ve Kınalıada'ya genelde Prenstur'dan kiralanan ama Mavi Marmara'dan da takviye alınan mopurlarla Şehir Hatları bünyesinde sefer yapılmakta.
Sefer saatlerine Şehir Hatları Ada-Maltepe sayfasından ulaşabilirsiniz.
Doldurulma bittikten sonra aşağı yukarı böyle bir hâl aldı.
Oysa dolgudan önce böyle sessiz sakin ve huzurlu bir semtmiş burası da diğerleri gibi.
İşbu resm-i şerifin içinde görülen yol günümüzde de mevcut ama artıkım kıyıda değil.
Maltepe'den sonra sıradaki durağımız Dragos tepesi, bir dönemler Orhantepe olarak adlandırılmıştı.
Bir zamanlar bu kıyıda Posta Telgraf Telefon idaremizin güzel bir kampı vardı.
Tabi o yıllarda altın yumurtlayan tavuğumuz olan telefon kısmı Üçotuz Paraya bir araba satılmamıştı, ulusal güvenliğimiz devletimizin sorumluluğunda emin ellerdeydi.
Buradaki yazıyı Dragos'un gece görünümüyle bitirelim, arka pilânda Adalar bile gözükmekte.
Ancak işbu dolgu bitmedi, Kartal'a Pendik'e ve Salacak'a doğru devam edecek.
Bu arada küçücük ve miniminnacık bir mâlumatfuruşu da eklemeliyiz:
Adaların içinde anakaraya en yakını olan Büyükada'ya en yakın olan kıyı ahanda burada temaşa edilmekte.