Bu Blogda Ara

08 Haziran 2024

Tuzla'nın Tuzlu Zamanları

Hayatın değişken taraflarından biri Küllük Kahvesinde Türk Kahvemsi gummilenmektir.
 Geçenlerde bu güzel ve tarihi mekân Bayazıd Meydanı yeniden yapılandırılırken ihyâ edilerek hizmete girdi, meydanın diğer tarafında Çınaraltı Kahvesi de mevcut.


Bir zamanlardı ki günümüzden uzun yıllar önceydi, Devletimin Elektrikli Banliyö Trenleri vardı ve bu trenlerin görünümleri de heybetliydi gidişleri de keza, çünkü yola çıktılar mıydı gerek sesleriyle gerekse görünümleriyle yolu yardırarak giderlerdi.


Bugün yıllar öncesinden yarım kalan ve başarılamayan bir yolculuk en sonunda tamamlanabilmeğe muvaffakiyet sağlandı, o zamanlar ulaşamadığımız yere sonunda ulaşabilmeği Biz Üç Muz olarak başardık.


Ama tabi ne günümüzün vaporları o zamanınki gibi, ne de trenler o günkü gibi, Şehr-İstanbul aradan geçen otuzyedi yılda çok ama çok değiştirildi. Daha da iyisi artık yol bile değiştirildi, imdı Şehr-İstanbul'un en solundan en sağına kadar olan yorucu yol tek bir taşıtla bile gidilebiliyor, dahası en sağ tarafından İl dışına da çıkılabiliniyor çünkü Marmaray'ın en sağındaki istasyonu olan Gebze herkesin mâlumu Kocaeli'ye bağlı olmak var.
Bizler her ne kadar henüz bu adreste herhangi bir yazıları olmasa dâhi muhtelif şekilde Üç Muz olarak önce Eminönü iskelesinde bizi karşı kıyıya geçirtecek olan vaporumuzu bekliyoruz ve çok geçmeden geliveriyor.


Gelen vaporumuz yaş itibâriyle her ne kadar o ilk Tuzla semtinin yaşanmışlığını görmüş de olsa Bindokuzyüzdoksan yılında İzmir'den yeniden İstanbul'a gönderildi.
Ben burada tarihçesini anlatamayacağım ama Ikibinonaltı yılı gibi ön tarafı diğerleri gibi yapıldı.


Buradaki resm-i şerifinde ise henüz özgün hâliyle poz vermiş bize.
Mâlum-u âliniz mülga Üsküdar vilâyetinde Devletimin Elektrikli Banliyö Trenlerine binmek için Şehr-İstanbul'dan gelen yolcuların ilk gelmesi gereken yer Haydarpaşa Garıdır ancak İkibinonüç Yılı'ndan beridir istasyonun içerisinde çanak çömlek araştırıldığından ve o zamanlar Pendik'e kadar kısaltılan tren yolu da sökülmeye başlandığından artık yolculara kapularını kapatmıştır.


Haydarpaşa'nın bugünkü dış cephe vaziyeti ise böyleydi.
İnşallah yine birileri tarafından başka birilerine peşkeş çekilip kullanılma amacından saptırılmaz.
Haydarpaşa'nın yokluğundan ve Marmaray'ın kıt'alı ücretlendirmesinden dolayı bu yılki yolculuğumuz bir sonraki istasyon olan Söğütlüçeşme'den başlıyor.
Kadıköy'de vapordan inince Söğütlüçeşme Caddesini yürüyerek Devletimin Treninin bir başka güzel istasyonu olan Söğütlüçeşme'ye geliyoruz.


Marmaray tamamlandıktan sonra Hızlı Trenler de Söğütlüçeşme'den kalkıyor.
Ayrıca alttaki metruk yeşillikler arasında bir inşaat faaliyeti de mevcut, ileride Hızlı Trenler için birkaç ray daha da eklenecek ki inşaat çalışmaları devam etmekte.
Devletimiz sağ olsun Hızlı Trenleri sefere vererek bizlere güzel görsel şölenler izlettirmekte üzerine başka bir şey bulundurtturmuyor.


Buradaki görselimizde karşıdan gelen treni beklemekte olan bir trenimiz görülüyor, çünkü Gebze'den Söğütlüçeşme'ye kadar olan kırkbeş kilometrelik kısımda sadece bir ray bırakılabilmiş.
Kimse demesin neden böyle, çünkü Marmaray yapılabilecek en iyi şekilde yapıldı.
Her ne kadar Tup Geçit kısmında sadece iki ray düşünerek Anahat trenlerinin yaratacağı darboğazı düşünemeyen ve şimdiye kadar benim sayabildiğim sekiz adet kendini intahar etme vakasını da tahmin edemeyerek makas sayısını çok az plânlayan bir irade bile olsa yine de başarısız sayılmaz.


Geçmiş yıllardan bakılınca esasında her bir şeyin çok hızlı değiştiği bir dönemdeyiz artık. Dün var olan bir şey bugün mevcut olamayabiliyor veya dün olmayan başka bir şey günümüzde ellerimizin altında hemen ulaşabileceğimiz şekilde bulunabiliyor.


Hangi yıldı hatırlamıyorum ama Üç Muz olmadan önce biri beni buraya getirmişti.
Yine de o günkü hâlinden yine çok farklı değil, sadece o günü akşam olmuştu, bugün ise güneş henüz batmadı.


Sizler bence en iyisi Viaport'un resm-i şerifiyle tadını çıkarın.
Esasında bugün Pendik'i de işaretlemem gerekiyor ama saat ne yazık ki çok geç olduğundan ve Halkalı yönüne Devletimin başka Treni kalmadığından mecbûri olarak geçmek zorundayım.
Ancak oranın özelliğini merak edenler geçen yılki yazıma baksınlar.