Bu Blogda Ara

Sayfalar

27 Mart 2019

Geçmiş Zaman Yolculukları

Tarihe meraklı olduğum mâlum-u âlinizdir.
Bazen eski zamanlara ait resimleri de paylaşır ben bu sayfalarda.
Bugün de ortaya karışık bir şeyler derledim.


İstanbul'dan trene bindim geziyorum, yolum çok uzun duramıyorum, hayatı ıskalamışım yaşamaya çalışıyorum, buna rağmen ne yapacağımı biliyorum.
İstanbul'dan Halkalı yönüne gitmekte olan E-8.000 serisi Devletimin Elektrikli Banliyö Treni


Otobüsün yolu tıkalı, arabalar birbirlerine yamalı, yayalar sağlarına sollarına bakmalı, birileri önümüze sermeli kırmızı halı.
Pangaltı'daki tahsisli yolda troleybüsler elektriğin gelmesini bekliyorlar.


Gönlümde birtakım duygular saklı, karşımdaki malesef her zaman haklı, bütüne verdiğim kendime aklı, her türlü yine de her hakkı saklı.
Cadde-i Bağdad çift yönlü olduğu günlerde Şaşkınbakkal mevkii. 


Rüyamda gördüğüm nesneler berrak, yoruldum ben bu yokuşu çıkarak, sar kollarına eşim olarak, gelelim kendimize hayatı bularak.
Üsküdar'daki Cumhuriyet Caddesi.


Yağdı mı yağmur çakınca şimşek, yattım uyudum ben yorgan döşek, yıkanırken hamamda oynadık uzuneşek, yalnız kalınca oldum sıpadan eşşek.
Kadıköy'de Söğütlüçeşme Caddesi.


Geçene kadar diyeceksin dayı, çalınmaz keman olmadan yayı, şuradaki ağacın meyvesi kayı, armudu da yersen olursun ayı.
Boğaziçi Köprüsü.


Geçmişin tarihi sergenlerde kaldı, bir zalımı sevdim onu da eller aldı, bu yeşil kurbağa sulara daldı, zalımın yokluğu yanıma kâr kaldı.
Süreyya Pilacı.


Ne kadar uzaklara gidersen git gidebileceğin en uzak yer içinde taşıdığın korkuların da seninle birlikte geleceği yerdir, bunun içindir ki tilkiler de dönerler dolaşırlar ama kürkçü dükkânına gelirler.
Zaman zaman bazı eskileri yeniden hatırlayıncaya kadar şen kalın ve esen kalın.