Bu Blogda Ara

16 Eylül 2011

Aşka Kalmayan İnanç

Hayatımıza kadınlar giriyor erkekler giriyor. Bir tür umumi helayız. İçimize önce işeyip sonra da sıçıp gidiyorlar. Hatıralarımiz yüzünden pis kokuyoruz.
 Her ne kadar insan anılarıyla var olsa da bazı hatıraları insan hatırlamak bile istemez, çünkü aşka inanmayanlara bir bak, geçmişinde yarım kalmış bir aşk göreceksin mutlaka, yaşadıkları şeye inanmamaları ne perhiz ne lahana turşusu ...
Yarın bizi beraber görenler "Kimdi o yanındaki?" diye sorarlarsa beni detaylı anlatma, kısaca "Ömrümün geri kalanı" de yeter :-))
İşte sorun da o geri kalan ömrü bulabilmekte zaten, ben bunca zamandır arıyorum, hala bulamadım :-((
Senin sigaramızı sardığın, benim ise sütlerimizi doldurduğum bir yaşamı tükettiğimizi varsayalım.
Keşke ama nerde? Günümüzde öyle bir sevgi var mı ki?

Biri kurbağa öper, biri yüzyıllarca uyur, biri yedi cüceyle yaşar, biri kuleye kapatılır. Bir masal prensesi olsan bile kadınlık zor zenaat.
Gerçekten aşık olduğunuzda hissettiğiniz şey kalbinizin sökülüp bir kafese koyulduğudur, anahtarı onda saklı olan. Fakat ben herkesin birinin eski sevgilisi olduğu bir dünyaya yeni bir sevgili getirmek istemiyorum. Çünkü bazı insanların dünyası sadece ilişkiler, sorunları ve çözümlerinden ibaret. Oh ne rahat kafa, ama ona sorsan dünyanın yükünü sadece kendisi taşıyor. İşte bunun için ben artıkım aşk denilen şeye inanmıyorum ... Beni bir öküz sanma sakın sevgili, çünkü sen o kadar hülyalı bir tren değilsin ...
 
Aşk, gülü dikeniyle avuçlamaya benzer. Ellerin kan içinde kalır ama dikenlerin hesabını gülden soramazsın ... Evet aşk varmış. Çocukluğumda bir masalda duymuştum. Hatta bir varmış bir yokmuş :-((
Aşk Adem ve Havva'dan kalan eski bir yalan, günümüzde insan kullanmanın adına "Aşk" demişler :-((
Biz aşkı böyle bilmezdik, bize böyle öğretilmedi.
Biz aşkın kendini sevdiğin insanın yerine koymayı, üzülünce üzülündüğünü, sevincinde sevinildiğini, sıkıntısı olduğunda teselli edilmesini, kısaca sevdiğinin yerine yaşamasını olduğunu öğrendik.
Ama görüyorum ki günümüzde böyle şeyler hiç ama hiç yok :-((