Bu Blogda Ara

Sayfalar

25 Temmuz 2007

Avrupa Birliği Ve Banliyö Trenleri

Konu bazen insanın aklına bir yerden gelir diğer yerden gider. Ama bazen ilhâm bile gelmez.



Bugün konu yine kendiliğinden geldi. Zaten her konu da gelir beni bulur.
Ben yıllardır diyorum "Avrupa Birliği bizi aralarına almıyorsa bir bildiği var, biz de maşallah onları bu tezlerinde haklı çıkartmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz."

Gelelim bu tezimin sebebine:
Dünyanın hiç bir memleketinde trenlerin dışlarında seyahat edilmez.
Fakat İstanbul - Halkalı Banliyö Trenlerinde özellikle son otuz yıldır kapı dışında seyahat etmeyen insan kalmamıştır sanırım, bu yolda binlerce canlar telef oldular. Her trende en az yirmi otuz kişi, günde de binlerce insan. Artık gerisini hesap edin.
Şimdi bir de her istasyonda bir anons var, kısaca "Kapılar kapatılacak ve kapı açık gidilmeyecek" denilmesine rağmen hâlâ salkım saçak gidiyoruz. Üstüne bir de kabahât makiniste bulunuyor.
Bakın beyler, Avrupa'da böyle bir vaziyette makinist treni kesinlikle hareket ettirmez, zaten oradaki millet medeni olup asla bizim gibi değillerdir, herkes emirlere uymak zorunda. Eğer idareden böyle bir emir gelmişse -ki zaten aslında ilk yapıldıkları zaman bu kural konuldu- hem makinist hem de yolcular bu emre itaat etmekle mükelleftirler.
Bu trenler bizim paralarımızla yapıldı, onu korumak birinci vazifemizdir.
----
Günün Anonsu
----
Sayın Yolcularımızın Dikkâtine:
Güvenliğiniz açısından hareket halindeki Banliyö Trenlerinden inmeye veya binmeye çalışmayınız.
Vagon kapılarını açmayınız ve açmaya zorlamayınız.
Kapılara kesinlikle yaslanmayınız.
Kapılardan sarkmayınız.
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için trenlere sahip çıkınız.
Görevlilere lütfen yardımcı olunuz.
Göstermiş olduğunuz hassasiyete Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları olarak teşekkür ederiz.