Bu Blogda Ara

09 Eylül 2014

Dolunay

Küskün değilim şu anda sana, kızgınlığım da geçti, ama kırgınlığımın geçip geçemeyeceğini bilmiyorum.
Biz yalancı baharlara aldanıp erken açan iki çiçeğiz.
Ne kadar kuru ayaz varsa hepsine dayanmışız ama hafif bir sonbahar rüzgârıyla solmuşuz.
Şimdi bana faydası olmayan teselliler arıyorum gönlüm için, bir adım sonra ne olacağını ben de bilmiyorum.
Ama bildiğim bir tek şey var, sözcüklere dökemediğim duygularımın efendisi olduğun.


Herkes gider bir gün. Sana da kahven, kitapların, hayallerin ve de anıların kalır.


Kim bilir seni düşünerek yazdığım şeyleri sen kimleri düşünerek okuyorsundur?


Sadece beni kaybettiğin için bile ebenin malûm organını tersten göreceksin. Beni özlerken yaşayacaklarını yazamıyorum bile.
Önce kendisine alıştırıp sonra da yokluğuna alışmamızı isteyen insanın gözü çıksın.


Parçaları kaybolmuş bulmaca resim gibi artık insanlar. Kimilerinin kâlpleri, kimilerinin ruhları, kimilerinin de birer beyinleri yok.


Asıl zor olan olmayacak şeyin hayalini kurmak değil, olmayacak insanları o hayale sığdırmaya çalışmak.
Karakter dediğiniz şey mağazalarda satılıyor olsaydı satın alıp çevremde hediye olarak dağıtacağım bir sürü insan vardı.
Hiçbir şey göründüğü, hâttâ yaşandığı gibi değil. Her şey hatırlandıkları gibidir sadece.


Sitem etmiyor sözcüklerim, sözüm sana değil aslında.
Unutuyorum bazen, aklıma gelme diye aklıma gelmeyen kalmıyor.
Artık ilk günkü gibi canım da yanmıyor üstelik.
Sen de geçeceksin elbet, geçip gideceksin benden. Tarihimin ve hayatımın tozlu sergenlerinde sen de yer alacaksın.
O zamana kadar sen üzülme, iyiyim ben.


Cam gibidir düşler, parçalandığı zaman toplayamazsın.
Yarım kalan öyküler de en az ayrılmak kadar canını yakar insanın. Küçücük bir hata bir taş olup kırar o camı, etrafa saçılan düşlerin aklına geldikçe batar kâlbine. Cam gibi keser ve incitir seni.


Kaç parçaya bölündüğümü bilmiyorum ama parçalarımın birinde sen olduğuna eminim.
Hastalığım sensen benim iyileşmek gibi bir derdim ve tasam yok.
Damlaya damlaya sen oldun içimde, artık okyanusum sensin.
Nasıl sevdiğin önemli değil, yeter ki adam gibi sev.