Bu Blogda Ara

Asker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Asker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Temmuz 2021

Arapça'nın Hikmeti

 Arap çölleinde yaşayan ve çölde kutup ayısına rastlayabilen bedevi kadınları ellerinde tefler olduğu hâlde yanık sesle türküler söylemektedir.


Türkülerin konusu da deve etinin lezzetidir.
Bu etin kebabının haşlamasının kızartmasının ne kadar lezzetli olduğu yanık yanık ve makam içinde anlatılmaktadır.


Töreni tertipleyen Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusa Reisi Eşref Sencer (Kuşçubaşı) bey bir de görür ki hazır ol vaziyetinde olan Anadolu’nun aslan yapılı Osmancık Taburu’nun erlerinden bazılarının Arapça deve eti kasidesini dinlerken gözyaşları şıpır şıpır damlamakta. Çok iyi Arapça bilen Eşref Bey şaşırır.
Şaşkınlığı geçer geçmez bir ere:
"Oğlum neden ağlıyorsun?" diye sorar.


Hazırol vaziyetindeki Mehmetçik komut gelmediği için durumunu hiç değiştirmeden cevap verir:
"Kumandanım bakınız ne güzel Kur'an okuyor."
Askerlik yapanların mâlum-u âlileri olmak üzere hazırol vaziyetini veya daha açıklayıcı olmak gerekirse esas duruşu komutanın komutu haricinde hiçbir şey bozamaz.


Bu saf ve pırıl pırıl yürekli Anadolu çocuğunun duyguları önünde gözleri dolan Eşref Bey dayanamaz:
"Oğlum o bedevi kadınları kendilerine dağıtılacak olan deve etinin lezzetini anlatan kasideyi makamla okuyorlar, sil gözyaşlarını."

17 Mart 2021

Çanakkâle Ve Zeki Müren

Hem sivil olup hem de Paşa olmak o kadar kolay değildir, inanmazsanız Çanakkâle Şehitler Abidesine bakın. Ona bakınca Zeki Müren'i de görürsünüz.
Geçtiğimiz haftalarda kendilerine sanatçı adını vermiş bir zamanlar hayranı olduğum ama artık adlarını dâhi anmak istemeyeceğim iki adet bunak acaba vatan için bir şey yapmış mıdır diye sorsam şarkılarından başka şey bulamayabiliriz.
Evet yiğidi öldürürüm ama hakkını da vermemezlik edemem, huyum kurusun.
Gerçi her ne kadar Zeki Müren bizi görmüyor da olsa sizlere iki kavramın arasındaki ilişkiyi kısaca anlatayım.


Bindokuzyüzellisekizde abide inşaatı parasızlıktan yarım kalmıştı. Zamanın hükümeti tarafından bağış kampanyası başlatıldı.
Bunun üzerine Zeki Müren gazino programlarını hemen yarıda kesti. Önce gazinolardan para toplamaya başladı ve tüm sözleşmelerini iptal etti, ardından hemen ülke içinde turnelere çıktı, şehir şehir şarkı söyledi. Tüm kazandığını abide inşaatına verdi.
Bugün eğer Çanakkale'de Şehitler Abidesi varsa büyük sanatçımız Zeki Müren’in çabalarına borçluyuz. Kim bilir kaç tuğlasında, kim bilir ne kadar harcında onun katkısı vardır. Dertli gönüllere giren Zeki Müren ruhu şad olsun.