Bu Blogda Ara

İnanmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnanmak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Eylül 2019

Para Lider Ve Tanrı

Alman kökenli Amerikalı bilim adamı olan Albert Einstein'i hepimiz tanırız biliriz severiz. Kendisi dünyanın en zeki ve akıllı insanlarından biriydi Allah rahmet eylesin.
Bir toplantıda mı yoksa mülâkatta mı bilmiyoruz şimdi, kendisine sormuşlar:


Delilik nedir?
Delilik aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.
Delilik bir zamanlar var olan zekânın bir hadise yüzünden artık olmaması, aptallık ise o zekânın hiçbir zaman var olmaması anlamına geldiğini biliyor muydunuz?


Sizce Dünya nasıl yönetiliyor?
Dünyayı ahmaklık salaklık korku ve açgözlülük yönetir.
Aslında bir gizli güç var dünyayı yöneten, geri kalan herkes birer kukla.


Dünyada yaşam nasıldır?
Dünyamızda üst sınıf yaşar, orta sınıf şikâyet eder, alt sınıf şükreder.
Ekomonisi tıkırında olan üst sınıf gerçekten yaşıyor, şöyle böyle olanlar yarın ne olacağının derdinde, hiçbir geliri olmayan ya da geliri giderini karşılayamayan da gününü kurtardığı için şükrediyor.


Ya inanç durumu?
Dünyada üst sınıf paraya, orta sınıf lidere, alt sınıf da Tanrı'ya tapar.
Para her zaman bir güç aracıdır, parası olan her zaman güçlüdür, çünkü parayı verenin düdüğü çalacağını Nasrettin Hoca söylemiştir.
Parayı bulmak için her devrin adamı olmak gerekir, her devirde adam olmak o kadar da iyi sonuç vermez.
Din ve Fotbol ise kitleleri uyutmak için güzel bir afyondur, ver odunu gitsin. Sonra da zammı geçir geçirebildiğin kadar.

28 Eylül 2019

Çalışma Disiplini

Gayenizi seçmek demek sizi hedefinize ulaştıracak şekilde bir karar verdiniz demektir.
Varılamayacak bir hedef seçmek hem boş hem de tehlikelidir, zira sonunda başarı gösteremeyince inancın ölmesi ve gayretlerin felce uğraması ihtimâli vardır.


Büyük ve incelikli bir eserin ilk önce en kolay olan kısımlarını yazmalı.
Eğer yürünmesi gereken yol bir hâmlede sonuna varılamayacak kadar uzunsa mesafeyi parçalara bölmeli ve her bir parça içinde insan kendisini sadece o parçaya vermeli.
O parça bitmeden daha ötesine bakmamak doğru bir çaredir.


Bir memleketin bütün tarihini yazmak insan takatinin üstünde bir iş gibi görünür.
Bu tarihi çağlara ayırın, kendinizi önce en iyi tanıdığınız çağa bağlayın, bu bittikten sonra öteki çağlara geçin.
Bir gün kendinizi yolun sonuna varmış olarak görünce aştığınız merhâleleri hayretle şaşırarak seyredersiniz. Birkaç denemeden sonra kâlbiniz cesaretlenir ve daha düzenli nefes alırsınız.


Çiftçi tarlanın öteki ucuna bakmaz derler.
Havai insan her şeyi imkânsız sanır ve herhangi bir işe başlayamaz.
İyi işçi ise bütün büyük işlerin mümkün olduğunu bilir ve yavaş yavaş bu işleri sonuna eriştirir.

Başaracağına İnan

Birçok insanlar ömrün kısalığından şikâyet ederler lâkin onlar günde hiç olmazsa sekiz saat yaşıyorlar mı?
Gök Tanrı Tengri'nin yarattığı her gün işinin başında çalışan adamın çıkartabileceği iş akla sığmayacak kadar fazladır.


Fakât bir işin başında bulunmak yetmez, orada insan kendisini zaman kemiricilerden korumasını da bilmeli. Çalışmanın neticesi eğer işbu çalışma kesintisiz ise geometrik bir dizi hâlinde artar. Arası duraklamalı bir çalışma sonunda ortaya çıkan eser hep bu duraklamaların izlerini taşır.


Çalışan bir insanın zaman yiyiciler ve can sıkıcılar dediği insanatı kendisinden uzaklaştırması vazifesidir. Çünkü bunlarda acıma denilen nesne-i şerif namevcuttur, kendilerine karşı gelmeyenlerin zamanlarını son saniyesine kadar ahz-u kabz eylerler ve çalışan adamın işiyle yalnız kalsa faydalı bir iş ortaya koyabileceğini düşünemezler çünkü anlayışları yoktur.


Ünlü Alman Profesör ki ön adını belki de ilk kez burada okuyacaksınız ve öğreneceksiniz Johan Volfgang Von Göthe diyor ki:
"Başkalarının haber vermeksizin zat-ı âlinizi ziyârete gelmekten işittikleri zevke nihâyet vermek farz-ı ayndır."


Sözün kısası çalışırken kafanız rahat olmalı ki yaptığınız işten keyif alabilesiniz.