Şimdi biraz önce yazdığım yazıya tamamlayıcı niteliklere sahip bir Tweet geldi.
Eskiden ne Facebok vardı, ne de Twitter, hatta bilgisayarımız bile yoktu, ama mutluyduk.
Ne zaman İnternet, Mirc, Msn Messenger, Yahoo Messenger, Yonja, Facebok, Twitter geldi, hatta bunlardan sonra İnstagram, Whats App, Tumblr, Myspace, Skype gibi haberleşme teknikleri çıktı, ama karşımızda konuşabileceğimiz insan kalmadı.
Tüm bu saydıklarım bizi arkadaşlıklarımızdan ayırdı.
Eskiden bir telefonla mutluyduk, şimdi ise tüm bu kanallarda hüzün dizi geçtim artık boğaz boyu.
Ne oldu bizim arkadaşlıklarımıza?
Paylaştıklarımıza, konuşmalarımıza, oyun oynadıklarımıza, gülmemize ve ağlamamıza?
Tüm bu güzellikleri sanal ve duygusuz makinelere mi feda ettik?
El yazısıyla yazdığımız mektuplarımızdaki yaz karakterleri bile hâlet-i ruhiyemizi yansıtmayı başarırken şimdi kitap harfleriyle telefonda veya bilgisayarda yazdıklarımız hiç anlaşılamıyor.
Kısacası, hayat ve arkadaşlıklar çok banelleşti.
Şimdi bile bir kaç arkadaş bir yerde yüz yüze buluşmaya kalkacak olsak bazılarımızın ellerinde telefon, oraya buraya çaktırmadan yazışıyor olmuşuz.
Hayat çok tuhaf değil mi?