Günümüzden tam beşyüzellisekiz yıl önce yaşadığımız şehir Fatih Sultan Mehmet tarafından Bizans İmparatorluğunun elinden alınıp Osmanlı İmparatorluğuna yeni başkent yapıldı.
Buraya kadar güzel, hatta 1950'li yıllara kadar da gayet güzel bir şehrimiz vardı. Her tarafında ayrı bir tad, ayrı bir heyecan ve başka bir güzellik.
Ne olduysa bu tarihten sonra oldu.
Size sadece iki adet örnek vereceğim, gerisini eğer İstanbul'da yaşıyorsanız biliyorsunuzdur.
Önce Fatih'in vasiyetinde bizzat "Üzerine asla bina tesis olunmaya" diye yazdığı ve o günden sonra tüm padişahların ok atma talimleri yaptığı ve bu talimler sırasında günümüzde bile kırılamayan dünya rekorlarının kırıldığı Okmeydanı'nda yapılaşma giderek arttı, bugün ok atacak bir metrelik bile mesafe kalmadı :-((
İstanbul ilk alındığı zaman sadece surlarla çevrili bölgele sınırlıydı, zaten Fatih içeri girer girmez surları eskisinden daha sağlam bir şekilde yeniden yaptırttı. Fakat günümüzde bu surlardan kara tarafındakiler dışında nerdeyse hiç bir şey kalmadı :-((
İstanbul'un sınırları mı?
Batıda Şarköy, doğuda Adapazar :-)) Bu iki yer arasında bir karış bile boş arazi bulabilmek çok zor.
Şimdilerde ise kuzey ormanlarının arasında kalan bölgede biri Rumeli Yakasında, diğeri Anadolu Yakasında olmak üzere iki adet yeni şehir kurulacakmış ...
Zaten Üçüncü Boğaz Köprüsü mahvedecek buraları, sanırım bu köprü de o yeni şehirleri besleyecek ...
Nüfus artmayacak diyorlar ama sizce bu ne kadar hakikat?
Sorunları bitmez, çukuru hiç bitmez, yedi düvel bir araya gelse yine bu sorunları çözemez.
Biz en iyisi Fatih'e teşekkür edelim, ya bu fetih sırasında başarılı olamasaydı ne olacaktı?