Bu Blogda Ara

01 Mayıs 2007

Banliyö Trenlerindeki Gariplikler

Kaç zamandır yazacağım ve irdeleyeceğim bu konuyu, ama bugüne kadar kısmet olmadı maslesef, kısmet bugüneymiş.
Yakın bir zamanda İstanbul'daki banliyö tren hatlarının birleştirecek tünel yapılacağı için Devletin Anahat Trenleri Halkalı ve Gebze'den seferlerine başlayacak, Banliyö Trenleri de işlemeyecek. Bu bağlamda özellikle Sirkeci hattındakiler tamamen "Saldım Çayıra Mevlam Kayıra" vaziyetteler, hele 1955 ve 1962 model eskiden kalan 8000 serisi olanlar. Ne kapıları kapanır ne de pencereleri. Bir de olur olmaz zamanlarda kaloriferleri de yanması tutar. Mesela kışın en soğuk ve bumbuz gibi havada kalorifer yanmıyordu. O gün vagonda iki pencere açık kaldığı ve kapanmadığı için Sirkeci'den Yeşilköy'e kadar tir tir titreyerek geldik. Bir başka gün de -bu sefer de yaz sıcağı- hava zaten sıcak, yola çıktık, bir baktık kalorifer gürül gürül yanıyordu, ayaklarım yandı gelene kadar.
Bu trenlerin kapıları da bir başka alem, her istasyonda daha tren perona girmeden açılır, bizim istasyona gelince de aç açabilirsen. Tren taaa istasyonun ileri ucunda durabiliyor -sanki Halkalı yetmiyor, Ispartakule'ye gidecek- bir de geri yürü işin yoksa.
E tabi, kapılara asılan piçler olduğu sürece siz daha ne beklersiniz?
Bu piçlerin asılmasını önleyebilmek için bir fikrim var-dı bir zamanlar, -ki o da tek çare-, kapı önünde bulunan bir basamak var, onu kaldırmak. Ama Devletin Trenlerinin Görevlileri bu kadar basit bir çözümü düşünemedi yıllardır.
Bu piçler hattın gecekondu semtleri(*)nde oturan, kontrolün pek olmadığı istasyonlardan kaçak olarak perona giren, trene binmeyen (!) -binmek için trenin içine girmek gerekir- ağızlarından -lanet olası- sigara eksik olmayan, bitirim ayaklarına yatan, işi gücü pek olmayan avare tiplerdir.
Allahtan Haydarpaşa hattındaki 14000 serisi trenlerin kapı sistemi kökten değişti, artık orada böyle manzara yok, çünkü tren kapı açıkken gitmiyor.
"Bu mu Mustafa Kemal Atatürk'ün vatanı emanet ettiği gençlik?"
Nerdeyse her akşam rastladığımız bir kaç manzarayı kafanızda canlandırmaya çalıştım bugün, konuyu ilerki zamanlarda biraz daha deşeceğim, bana hatırlatın bunu.
Bir kondüktörün dediği gibi: "Devletin Treninin Tekerlekleri Bedavaya Dönmüyor!"
----
Günün Şarkısı
----
Kara Tren
----
Gözüm yolda gönlüm darda
Ya kendin gel ya da haber yolla
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişsin trene halini unutup
-
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınırda derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez
-
Yara bende derman sende
Ya kendin gel yada bana gel de
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişsin trene halini unutup
-
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınırda derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez
----
Yavuz Bingöl

(*) Gecekondu Semtleri : Kazlıçeşme, Zeytinburnu, Menekşe, Soğuksu, Kanarya, Halkalı