Geçen ay mâlum Ekim'i yazmıştı ben.
Aslında çoğu şey "Sweet November" deyimini "Kasım'da Aşk Başka" diye tercüme eden ism-i şerifi lâzım olmayan zat-ı muhterem yüzünden vukua avdet eyledi.
Son bir haftadan beridir "Pastırma Yazı" hâsıl oldu Şehr-İstânbûl'a.
Herkesin mâlumu ki Yazın o kavurucu sıçakta kuruyamayan pastırma ancak Ekim'in bir haftası boyunca süren son bir "Veda Yazı" zamanı kuruyabilir ve sofralarımızdaki yerlerini alabilirler.
Biz de o sofralarımızdan yummilenir ve midelerimize indiriveririz.
Yeni Havalimanımız da açıldı, Reis'imize canımız feda.
Bugün TC-LJF kuyruk tescilli Ortaköy adlı ilk uçak buradan kalktı ve TK-2124 seferiyle Ankara'ya doğru yolcu taşıyan ilk uçak sıfatıyla gitti.
İstanbul'umuzun bu yepyeni havalimanı vatana millete dünyaya hayırlı uğurlu ve bereketli olsun.
Ekim'i dün bu zamanlarda geride bıraktık, ancak bir gerçek aşk varsa aşkın Kasım'da bir başka türlü yaşandığıdır.
Hem aşkın hem de ayrılığın diplerine kadar hissedildiği ve yaprakların dökülmeye başladığı zamanlardır.
Yani yazımın başındaki eleştirdiğim yazarın tercümesi aslında o kadar da yanlış değil.