Hayat balakım karşımıza başkaca neler çıkartacak?
İnsanoğlunun emdiği sütün çiğ olduğunu bilirdim ama görgüsüzlüğün bu kadarına da pes ettim, ne dediyse artıkım evet dedim.
Hele de özellikle Arap hâlkından artık iyice sıtkım sıyrıldı. Düğünleri düğün değil, cenazeleri cenaze değil, daha geçenlerde kralları vefat etti, heriflerde ne bir yas var ne de saygı.
Bir de heriflerin kendi tutmadıkları yas bizim müstemlekemizde ilân edildi ya ona iyice ifrit oldu ben.
İmdı temaşa eylediğiniz resm-i şerif ise artıkım şımarıklığın daniskası.
Efenim, imdı Suudi Arabistan'da bir düğün töreni düzenlenmekte. Sözümüz yok, Gök Tanrı Tengri ya da onların deyimiyle Allah-u Te'âlâ mesut bahtiyar eylesin, bir yastıkta kocatsın, sağlıklı çocuklar nâsip etsin falan filan feşmekân.
Benim bildiğim düğün sahibine davetliler tarafından hedaye götürülür ve karşılığında nikâh şekeri ile idare edilir.
Ancak burada düğün sahibi tüm davetlilere Türkiye Cümhûriyeti topraklarında onlara göre sadece bize göre ise kocaman bir Dörtbin Türk Lirasıcığa satılan Ayfon Sekiz armağan etmiş.
Belki adamın içinden gelmiş, belki şımarıklık yapmış onu bilemeyiz.
Düğünde görevli garsonlar ise şaşkınlık ve çalan müzük eşliğinde telefonları salona getirmişler.
Biz burada ekomonimizi nasıl ay sonuna denk getirir borç almadan ayı bitiririzin hesabını yaparken adamlar parayı çuvallarla götürüyor babam.
Hayat işte, kimine kavun yedirir kimine kelek, kimine urba giydirir kimine de dümbelek.
Bizim ekomonimiz tıkırında çok şükür.