Kocaman bir Bayram Tatili bitti :-((
Tam "Dokuz Gün"lük rüya gibi doya doya geçen ama sonra sabah olduğunda bir sürü gerçeğin acımasız bir tokat gibi çarptığı aşırı sendromlu bir Pazartesi günündeyim ...
Gitmekten artıkım hoşlanmadığım ve giderken ayaklarımın geri geri gittiği fakat tüm bunlara rağmen gitmeye mecbur olduğum bir Çarşı var :-(( Ve ben bu çarşıdan her sabah nefret ediyorum :-((
Hatta o kadar nefret kusuyorum ki, sabahları dükkanı açarken ağzımdan aslinda istemediğim sözler dökülüyor.
Bugünkü aklım 1998'de olsaydı, askerlik dönüşü bir daha oraya dönmez, bugün de bu kararımdan ötürü pişmanlıklar içinde kalmazdım, çünkü benim hayatım hep "Keşke"lerle geçmiştir.
Ben artık hayatımı değiştirmek istiyorum ve yeni hayatımda bazı şahısları istemiyorum. Ne istediğimi belki bilmiyorum ama bildiğim şeylerden birisi kuyumcu olmak istemediğimdir.
Ben yeni hayatımda bir kaç kişi dışında Çarşılı olan hiç kimseyi de istemiyorum, çünkü bu hayatta "Kapalıçarşı Artıkları"yla hiç işim olmaz.
Son olarak her sabah tekrarladığım söz:
Çarşılı Değil Misiniz, Tümeniniz GÖT'sünüz, Topunuzun Ağzına Sıçim Amk.