Bizim dükkanın çevresinde ve karşı tuvalet kapısı arasındaki koridorda son zamanlarda bir takım sivrisinekler türediler ...
Çünkü efendim, bizim çarşının pis milleti tuvaletten çıkınca medeni ihtiyacını gördüğü yere bir maşrapa su dökmeyi akıl etmek şöyle dursun, elleriyle götlerini yıkar, fakat iş bir tas suyu bokun veya çişin üstüne dökmeye gelince bundan şiddetle imtina eder ... Üstelik ıslak ellerini kağıtla kurutmaz bile ... Neymiş efendim, kağıt tuvaleti tıkarmış ...
Bre zındıklar, madem kağıt tıkıyor, siz de çöp tenekesine atın, o kadar para verdik çöp kovası alındı, neden kullanmazsınız?
Ama doğru, o kadar pis bir tuvaletimiz var ki içinde ihtiyacımızı gidermek için tifüs gibi bir hastalık geçirmeyi göze alabilmemiz lazım ...
Çünkü buradaki resim tıkanmış bir deliği gösteriyor, bunu da ilk kez yayınlıyorum, gerçi bu resim çekileli çok uzun zaman oldu ama eski tas eski hamam misali davranışlarımızda hiç bir değişiklik olmayı başaramadı.
Selek Hanın Tuvaleti
İşte görüyorsunuz ki ne biçim bir tuvaletimiz var, ve bir kişi dahi bu rezaleti düzeltmeyi beceremiyor, zaten becerebilseydi biz çok daha iyi şartlara haiz olurduk.
Bir de odabaşları aylık kiralarımızın yüzde onunu kendileri için gelir olarak kaydederler, ama bizim millette parayı al cukka yap, vatandaşa kazık at mantığı öyle bir yerleşmiştir ki insanı kendisinden soğutur, bambaşka işlere yöneltebilir ...
Kısacası ben bizim çevreden neden nefret ettiğimin sebeplerinden birisini sanırım anladınız, ben bir şeyi yazıyorsam boş yere aman yazayım da günlüğüm dolsun diye yazmam, önce çıtlatır, sonra da belgeleri ortaya koyarım, netekim şu anda yaptığım gibi ...
Gerisini siz karar verin, takdir sizden, biraz da ite kaka.