Bu Blogda Ara

26 Ocak 2010

Televizyon

Biz aslinda çok eski arkadaşız. Bugün küsücek bile olsak ertesi gün hemen Barış Çıbıhlarını tüttürücek kadar da samimi :-)
Son zamanlarda kendisini aldattığımı zannetmiş. Bak baak ... Belki eskisi kadar sıkı fıkı olmıyabiliriz, yıllar boyu küs de kalabiliriz, hatta en kötüsü birbirmizi dahi aldatabiliriz, ama ne olursa olsun şu anda birbirmizden boşanmış dahi olsak birlikte şimdiye kadar geçirdiğimiz ve ilerde geçiriceğimiz müstakbel güzel günleri nasıl fırlatıp bir kenara atar da birbirmizin özel günlerini kutlamamazlık edebiliriz?

Bir gün zaman içinde bir yolculuğa çıkıcak olursak eğer, mutlaka herhangi bir durağında birbirimizle karşılaşma şansımız çok yüksek ... İşte asıl o vuslat zamanlarında Gözlerimiz Dolar Kulaklarımız Mark Burunlarımız Frank Dudaklarımız Sterlin Ellerimiz Ruble Ayaklarımız da Liret mi olur?
Yoksa karşılıklı birer hata yapıp hiç görünmeden içlerimizi sızlatıp sanki iki yabancıymış gibi geçip gider miyiz birbirmizin yüzüne dahi bakmadan?
Ya da tüm bunlardan başka hiç ayrılmamış ve tüm hayatlar hiç yaşanmamış hatta kaybolan yıllarımız hiç olmamış gibi sıfırdan ve yeniden başlatabilir miyiz bizim eskilerde kalan ilişkimizi ve beraberliğimizi?

Evet Sevgili Televizyon, bugün Seksen Dördüncü Yaşına giriyorsun :-))
Kanallarınla, Studiolarınla, Reklamlarınla, Dizilerinle, Filimlerinle, Belgesellerinle, Müzüklerinle, Haberlerinle, Regülatörlerinle, Antenlerinle, Kulelerinle
Hayatımızın hiç bir döneminde bizden eksik olmanı istemiyoruz :-)
İyi ki doğdun, iyi ki varsın ve tabi ki iyi ki de hayatımızdasın, nice 84 yaşlara.

Burda bir teşekür de sayın John Logie Baird'e, icad ettiği için.
Pek çoğunuz bilmiyor olabilirsiniz, ama kendisi Televizyon'un babası ve mucidi, sizin sayenizde ben de öğrenmiş oldum :-)